Bylock, tanık beyan...
 

Bylock, tanık beyanları, teşhis ile temyiz dilekçesinde sebeplerin bildirilmemesine dair

1 Yazılar
1 Üyeler
0 Likes
230 Görüntüleme
hukuksalyardim
(@hukuksalyardim)
Illustrious Member Admin
Katılım: 4 yıl önce
Gönderiler: 2279
Konu başlatıcı  

Karar İçeriği
16. Ceza Dairesi 2020/3344 E. , 2021/2471 K.

"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.01.2019 tarihve 2017/219 - 2019/5 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 1-Sanıklar ..., ..., yönünden TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 62, 63, 58/9 maddeleri gereğince
mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastanreddi,
2-Sanıklar ..., ..., ...... ve ... yönünden TCK'nın314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 63, 58/9
maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinafbaşvurusunun esastan reddi,
3-Sanıklar ..., ... ve... yönünden TCK'nın 314/2, 221/4, 3713sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58/9, 62 ve 63
maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi,
4-Sanıklar ... ve .yönünden CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine dair istinaf başvurusunun esastan reddi,

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanıklar ... ile ... müdafilerinin duruşmalı inceleme isteminin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde silahların eşitliği ile çelişmeli yargılama ilkeleri doğrultusunda savunmaya yeterli imkan sağlanıp bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE, sanıklar ..., ... ve müdafileri ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme talebinin ceza miktarı itibariyle yasal şartları oluşmadığından CMK'nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
I-Sanıklar ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli kararının 27.02.2020 tarihinde sanıklar müdafi Av. ...'ın duruşmada olması nedeniyle çalışanına usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, sanıklar müdafinin bu kararı 5271 sayılı Kanunun 291/1. maddesinde görülen on beş günlük yasal süresinden sonra 16.03.2020 tarihinde temyiz ettiği, her ne kadar sanık ... 27.02.2020 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilen kararı 03.03.2020 tarihli dilekçesiyle yasal süresi içinde temyiz etmişse de söz konusu temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermediği görülmekle sanık ... ve sanıklar müdafinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
Diğer sanıklar açısından temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden, sanıklar ... ve ... açısından suç tarihinin gerekçeli karar başlığında "02.11.2016" yerine "03.11.2016" olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
II-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ... hakkında tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde mahkemenin kabul, uygulama ve gerekçesi yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı, sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğu anlaşıldığından sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... müdafileri ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle CMK'nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle beraat ve mahkumiyete dair hükümlerin ONANMASINA,
III-Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ... müdafinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Etkin pişmanlıktan yararlanan sanık hakkında TCK’nın 221/5 maddesi uyarınca bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün sanık ... ile ilgili olan başlığının üçüncü bendinden sonra gelmek üzere “Sanık hakkında TCK’nın 221/5 maddesi uyarınca 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine hükmolunmasına" şeklindeki fıkranın eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
IV-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Sanık ... hakkında;
a-Dosya kapsamında yer alan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/83289 sayılı soruşturma dosyasında Ekrem Ekici hakkında düzenlenen iddianamede sanık ...'nün, mülkiyeti Başkent Eğitim Yayın ve Ticaret Anonim Şirketine ait olan Nasuhpaşa Mahallesi Sinekcek Mevkii 388 Ada, 11 sayılı parselin satışı için 25.11.2015 tarihinde Salih Avcı isimli kişiyle birlikte ... isimli kişiye vekalet verdiği, ...'in de bu taşınmazı 13.000.00 TL'ye Ekrem Ekici'ye
tapuda devrettiği, söz konusu satışın muvazaalı olabileceği değerlendirildiğinden bu taşınmaza Nallıhan Sulh Ceza Hakimliğinin kararıyla el konulduğunun belirtildiği görülmekle ilgili dosyanın onaylı suretinin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde dosya kapsamına alınması, gerektiğinde.....ve ...'in tanık sıfatıyla dinlenilmesi, dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerin sanık ve müdafine okunarak diyeceklerinin sorulmasından sonra karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi gerekirken eksik araştırma ve incelemeyle karar verilmesi,
b-İstinaf aşamasında dosyaya geldiği anlaşılan, başka dosya şüphelileri .... ve ....'e ait beyanlar ile ekindeki fotoğraf teşhis tutanaklarına göre ilgili şahısların tanık sıfatıyla dinlenilmesi, tanık olarak dinlenilmelerinin mümkün olmaması halinde dosya içerisindeki beyanları ile ekindeki fotoğraf teşhis tutanaklarının CMK'nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafine okunarak diyeceklerinin sorulmasından sonra karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi lüzumu,
c-UYAP ortamında oluşturulan örgütlü suçlar veri havuzunda,.... isimli şahsın vermiş olduğu ifadesinde sanığın gerçekleştirdiği örgütsel faaliyetlerle ilgili bilgi verdiği görülmekle, adı geçen şahsın aşamalardaki beyanlarının Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde dosya kapsamına alınması, mümkün olduğu takdirde usulüne uygun şekilde tanık olarak dinlenilmesi, aksi halde aşamalardaki beyanlarının CMK'nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafine okunup diyecekleri sorulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanık ... hakkında;
a-Sanık hakkında tanzim edilen 192661 ID numaralı ByLock tespit değerlendirme tutanağında yer alan kullanıcı profil bilgileri incelendiğinde kullanıcı adının "fatma 68", şifresinin "198268a." olduğu, söz konusu kullanıcıyı ekleyenlerin "fatma", "fatma hc" "fatma 68" isimlerini verdiği, sanığın 11.11.2016 tarihinde kollukta şüpheli sıfatıyla müdafi huzurunda alınan beyanında ByLock hattının tespit edildiği 0538 .... numaralı GSM hattını eşinin kullandığını ifade ettiği, sanığın eşinin Aksaray doğumlu olduğu, Aksaray ilinin plakasının da 68 olduğu hususları bir arada değerlendirildiğinde 0538.... numaralı GSM hattının ve 192661 ID numaralı ByLock kullanıcısının sanığın eşine ait olma ihtimali karşısında, sanığın eşi hakkında soruşturma ya da kovuşturma olup olmadığı araştırılarak, olmaması halinde dava açtırılma yoluna tevessül edilerek dosyaların birleştirilmesinden sonra bir bütün halinde değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerekirken mahkemece bu konuda gerekli araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi,
b-UYAP ortamında oluşturulan örgütlü suçlar veri havuzunda, Alpaslan Aydoğdu hakkında Niğde Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/5028 sayılı soruşturma dosyasında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan takipsizlik kararı verildiği, söz konusu takipsizlik kararında Alpaslan Aydoğdu adına kayıtlı 0542.... numaralı GSM hattı üzerinde ByLock tespit edildiği, bu hattın gerçek kullanıcısının Ömer
Candar olduğu, ilgili dosyada şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan Alpaslan Aydoğdu'nun "0542 ... numaralı hattın kendisine ait olduğunu, Vodafonedan kamu hattı olduğu için aldığını, paketini dahi açmadan bacanağı ...'a verdiğini, Ankara ilinde hiç yaşamadığını, 2014 yılı Şubat ya da Mart ayında Toyoto marka aracının satışından elde ettiği 27,000 TL yi ...'ın ' Bank Asya faizsiz bankacılık yapıyor, paranı oraya yatır ' şeklinde konuşması üzerine yatırdığını" ifade ettiği hususları bir arada değerlendirildiğinde söz konusu soruşturma dosyasının onaylı suretinin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde dosya kapsamına alınması, 0542 534 1651 numaralı hat üzerinden tanzim edilmiş ByLock tespit değerlendirme tutanağının bulunup bulunmadığının araştırılması, mümkün olduğu takdirde .....'nun usulüne uygun şekilde tanık olarak dinlenilmesi, aksi halde aşamalardaki beyanlarının CMK'nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafine okunup diyecekleri sorulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
c-UYAP ortamında oluşturulan örgütlü suçlar veri havuzunda, Hasan Taş isimli şahsın vermiş olduğu ifadesinde sanık ... hakkında, "FETÖ/PDY yapılanmasına bağlı Niğde'de bir okulda öğretmen, FETÖ/PDY yapılanması içerisinde olduğunu düşündüğüm şahıs" şeklinde beyanda bulunması karşısında adı geçen şahsın aşamalardaki beyanlarının Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde dosya kapsamına alınması, mümkün olduğu takdirde usulüne uygun şekilde tanık olarak dinlenilmesi, aksi halde aşamalardaki beyanlarının CMK'nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafine okunup diyecekleri sorulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Sanık ... hakkında;
a-Sanık hakkında tanzim edilen 91892 ID numaralı ByLock tespit değerlendirme tutanağında yer alan kullanıcı profil bilgileri incelendiğinde kullanıcı adının "yksl", şifresinin "yksl2014@" olduğu, söz konusu kullanıcıyı ekleyenlerin "yüksel medya BYN", "Yüksel hanim" isimlerini verdiği, mesaj içerikleri incelendiğinde 91892 ID numaralı kullanıcıya genellikle "abla" şeklinde hitap edildiği, sanığın UYAP'tan alınan aile nüfus kayıt örneğinde eşinin adının Yüksel Şenol olduğu hususları bir arada değerlendirildiğinde 91892 ID numaralı ByLock kullanıcısının sanığın eşi olma ihtimali karşısında sanığın eşi hakkında soruşturma ya da kovuşturma olup olmadığı araştırılarak, olmaması halinde dava açtırılma yoluna tevessül edilerek dosyaların birleştirilmesinden sonra bir bütün halinde değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerekirken mahkemece bu konuda gerekli araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi,
b-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları
amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle, ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporunun bulunup bulunmadığı araştırılarak getirtilmesinden sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi,
c-İstinaf ve temyiz aşamasında dosyaya geldiği anlaşılan, sanığın örgütsel faaliyetlerine ilişkin beyanda bulunan başka dosya şüphelileri .....'e ait beyanlar ile ekindeki fotoğraf teşhis tutanaklarına göre ilgili şahısların tanık sıfatıyla dinlenilmesi, tanık olarak dinlenilmelerinin mümkün olmaması halinde dosya içerisindeki beyanları ile ekindeki fotoğraf teşhis tutanaklarının CMK 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafine okunarak diyeceklerinin sorulmasından sonra tüm deliller kül halinde değerlendirilerek karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi lüzumu,
4-Sanık ... hakkında;
a-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle, ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporunun bulunup bulunmadığı araştırılarak getirtilmesinden sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi,
b-Dosya kapsamında yer alan 2016/258 sayılı Konya Emniyet Müdürlüğü tarafından tanzim edilen fezlekeye göre sanık ...'nin, ... isimli şahısla HTS irtibatının çıktığı, Konya 9 Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/1 esas sayılı dosyasında sanık olarak yargılanan ... isimli şahsın etkin pişmanlık hükümleri çerçevesinde itirafçı olduğu, beyanında 2013 yılına kadar Meram eyalet muhasebecisi, 2013 yılından itibaren ise Ankara Yenimahalle bölgesinde muhasebeci olarak görevlendirildiğini beyan ettiği hususları bir arada değerlendirildiğinde ... isimli şahsın dosya kapsamında tanık sıfatıyla beyanı alınarak sanık hakkında bilgisine başvurulması, mümkün olmadığı takdirde ...'in emniyet, savcılık ve mahkemede alınan tüm beyanları dosyaya getirtilerek sanık hakkında beyanı olması durumunda bu beyanın sanık ve müdafine okunup diyecekleri sorulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
c-Dosya içerisinde yer alan Mikdat Avcu isimli şahsa yaptırılan 31.01.2018 tarihli fotoğraf teşhis tutanağına göre; sanığın resmini teşhis ederek "bu şahsın o dönem FETÖ/PDY terör örgütü yapılanması içerisinde faaliyet yürüttüğünü biliyorum" şeklinde beyanda bulunduğu görülmekle söz konusu şahsın tanık sıfatıyla beyanı alınarak bu faaliyetlerinin ne olduğunun sorulması gerekirken mahkemece eksik incelemeyle karar verilmesi,
d-UYAP ortamında oluşturulan örgütlü suçlar veri havuzunda, İlhan Şahin adına kayıtlı 0545 ..., ....ıtlı 0506 ... .. numaralı GSM hatlarında ByLock tespit edildiği, ilgili dosyalarda söz konusu hatları sanık ...'nin kullandığının değerlendirildiği belirtilmekle bu dosyaların onaylı suretlerinin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde dosya kapsamına alınması, ilgili GSM hatları üzerinden tanzim edilen ByLock tespit değerlendirme tutanaklarının olup olmadığının araştırılarak olması durumunda bu hatların gerçek kullanıcısının sanık olup olmadığının tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenmesi, gerekirse İlhan Şahin ve Mümin Boz'un tanık olarak beyanlarına başvurulması, yine UYAP örgütlü suçlar veri havuzunda.... isimli şahıs hakkında düzenlenen iddianamede "şüpheli şahsın tepe yönetimi irtibat sorgusunda kullanıcısı olduğu GSM hattı ile ... (TC: 4569....) isimli şahsın adına kayıtlı; ancak kullanıcısı .... (TC:543....) isimli şahıs olarak deşifre edilen 543...numaralı GSM hattının toplamda 5-6-7/08/2014 tarihlerinden ibaret olan 5(beş) adet irtibat kaydının olduğu" belirtilmekle bu iddianın doğru olup olmadığının mahkemece araştırılarak tüm deliller bir arada değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği lüzumu,
5-Sanıklar ... ve ... hakkında;
a-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih ve 9-18-78 sayılı kararında açıklandığı üzere; etkin pişmanlık hükümlerinin amacı, bir yandan terör ve örgütlü suçlarla mücadale bakımından stratejik önemi nedeniyle en etkili bilgi edinme ve mücadele araçlarından olan örgütün kendi mensuplarını kullanmak, diğer taraftan da suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu yasa dışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda indirim yaparak yeniden topluma kazandırmaktır.
TCK'nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesinden yararlanabilmek için; failin yakalandıktan sonra bilgisi ölçüsünde örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu şekilde kendisinin ve diğer örgüt üyelerinin eylemleri, örgütün yapısı ve faaliyetleriyle ilgili yeterli ve samimi bilgi vererek suçtan pişmanlığını söz ve davranışlarıyla göstermesi gerekmektedir. Bu bilgi maddenin üçüncü fıkrasında aranan, örgütü çökertecek nitelikteki bilgi değildir. Verilen bilginin önemi cezanın belirlenmesinde dikkate alınmalıdır (Dairemizin 12.05.2015 tarih, 2015/1426 E. 2015/1292 K. 26.10.2015 tarih, 2015/1565-3464 K.).
TCK'nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesi kapsamında etkin pişmanlıkta bulunduğunun kabulü halinde bu suçtan dolayı verilecek cezada 1/3'ten 3/4'e kadar bir indirim yapılacağı öngörülmektedir. Buna göre belirlenen cezadan en az 1/3, en fazla 3/4 oranında bir indirim yapılacaktır. Bu iki sınır arasında yapılacak indirim, verilen
bilginin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere elverişlilik derecesi, ceza soruşturması ya da kovuşturmasının hangi aşamasında etkin pişmanlıkta bulunulduğu gibi kıstaslar nazara alınarak mahkeme tarafından takdir ve tayin edilecektir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; silahlı terör örgütüne üye olduğu ve TCK’nın 221/4-2. cümlesinde öngörülen etkin pişmanlık şartlarını taşıdığı kabul edilen sanıkların incelenen dosya kapsamı, deliller ve mahkeme kabulüne göre, yakalandıktan sonra soruşturma ve yargılama aşamasında örgütte kaldığı süre ve konumu itibarıyla, örgütün yapısı, faaliyetleri ve diğer örgüt mensupları ile ilgili verdiği bilgilerin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere faydalılık derecesi ve yargılama sürecinde etkin pişmanlıkta bulunulan aşama gözetildiğinde, uygulanan kanun maddesinin amaç ve gerekçesi ile orantılılık ilkesi çerçevesinde belirlenen ceza üzerinden dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun bir şekilde en üst had olan 3/4 oranında indirim yapılması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde fazla ceza tayini,
b-Etkin pişmanlıktan yararlanan sanıklar hakkında TCK’nın 221/5 maddesi uyarınca bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmemesi,
6-Sanık ... hakkında;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla sanık müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşditin derecesinin tayininde yanılgıya düşülmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
b-İstinaf ve temyiz aşamasında dosyaya geldiği anlaşılan, sanığa uygulanacak teşdit oranının belirlenmesi bakımından esasa etkili olduğu anlaşılan başka dosya şüphelileri Zaim Yurdakul ve Genç Osman Çiftçi'ye ait beyanlar ile ekindeki fotoğraf teşhis tutanaklarına göre ilgili şahısların dosya içerisindeki beyanları ile ekindeki fotoğraf teşhis tutanaklarının CMK 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafine okunarak diyeceklerinin sorulmasından sonra karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi lüzumu,
7-Sanık ... hakkında;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla sanık müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşdidin derecesinin tayininde yanılgıya düşülmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
8-Sanıklar ... ve ... hakkında;
Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan soruşturma aşamasında tutuklanıp yargılaması yapılan sanıkların, yargılama aşamasında kendilerinin seçtiği bir müdafi bulunmadığı gibi CMK'nın 156. maddesi gereğince de re'sen bir müdafi görevlendirilmeyerek bulundukları hal nedeniyle, delillere erişme ve savunma hazırlama imkanları itibariyle çelişmeli yargılamanın gereği olan “silahların eşitliği” ilkesinin ve Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddeleri ile teminat altına alınan adil yargılama hakkının ihlali sonucunu doğuracak biçimde, adaletin selameti açısından gerekli olan müdafinin hukuki yardımından yargılama sonuna kadar yararlandırılmadıkları, esas hakkında mütala verildikten sonra son celse sanıklara müdafi tayin edildiği, müdafilerin dosya içinde yer alan deliller hakkında bilgi sahibi olup savunmalarını hazırlamaları için yeterli süre verilmeden esas hakkında mütalaya karşı savunmalarının alınarak mahkumiyet hükmü kurulması ve bu durumu temyiz sebebi yapmaları karşısında sanıklar ... ve ...'in savunma haklarının kısıtlanması suretiyle Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesine aykırı olacak şekilde mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK'nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... müdafileri ile sanıklar ..., ... ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, sanıklar ..., ..., ... ve ...'nın üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, verilen ceza miktarı, bozma nedenleri ve tutuklulukta geçirdikleri süre dikkate alındığında, sanıklar ..., ..., ..., ... müdafileri ile sanıklar ... ve ...'in tahliye taleplerinin reddi ile sanıkların tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren
20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 01.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


   
Alıntı

Cevap yaz

Yazar Adı

Yazar E-postası

Başlık *

İzin verilen maksimum dosya boyutu 1MB

 
Ön İzleme 0 Düzeltmeler Kayıtlı
Paylaş: