Sendika, Cihan Medya ve İltisaklı Okul Kaydına Dair Ankara 21. İdare Mahkemesi Kararı

1 Yazılar
1 Üyeler
0 Likes
1,299 Görüntüleme
hukuksalyardim
(@hukuksalyardim)
Illustrious Member Admin
Katılım: 4 yıl önce
Gönderiler: 2279
Konu başlatıcı  

Sendika, Cihan Medya Ödemesi ile İltisaklı Kuruma çocuk göndermenin olduğu dosyada İdare Mahkemesi OYÇOKLUĞUYLA davanın reddine karar vermiştir, azlık oyu önemlidir, aynen paylaşıyorum;

 

MUHALEFET ŞERHİ
1)Dava, davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken,Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 672 sayılı Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamesi'nin eki listede isminin yer alması nedeniyle hiçbir işleme gerek kalmaksızın kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, dava konusu işlemin usule ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
2) Bilindiği gibi 15 Temmuz 2016 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde FETÖ/PDY terör örgütü mensubu bir grup cuntacı asker tarafından, Anayasayla kurulmuş hür demokratik düzeni ortadan kaldırmaya yönelik darbe girişiminde bulunulmuş; anılan girişim, Anayasal kurumların derhal harekete geçmesi ve Türk Milletinin üstün gayretleriyle bastırılmıştır (Bakınız 2 ve 3. sayfalar).
3) Kamu güvenliği, milli güvenlik ve Anayasayla kurulmuş hür demokratik düzeni korumak amacıyla 20/07/2016 tarihinde, ülke genelinde, olağanüstü hal ilan edilmesine karar verilmiş, kamu personeline yönelik tehditlerin bertaraf edilebilmesi ve yeni bir darbe girişiminin yaşanmasının önlenmesi amacıyla "terör örgütleri ile Milli güvenliğe aykırı yapı, oluşum veya gruplara üye, mensup, iltisak ve irtibatlı olan kamu görevlilerinin ihraç edilmesine" karar verilmiştir (Bakınız 2. sayfa).
4) Söz konusu ihraçlarla, terör örgütü ve milli güvenliğe aykırı yapılarla irtibatlı olan kişilerin, kamu görevinden arındırılması ve kendi kendini koruyabilen demokrasinin inşa edilebilmesi amaçlanmıştır.
5) Arındırma usulünde delil standardı, normal standartlardan daha düşüktür. Disipline ilişkin olağan hükümlerin bu usulde uygulamasına da gerek yoktur. Bu halde dahi arındırma usulü, belirli bir esas ve usul çerçevesinde tekemmül ettirilmelidir.
6) FETÖ/PDY terör örgütü, legal yapılar kurarak başlangıçta hukuka uygun enstrümanları kullanmış, kendisini bir iyilik hareketi olarak tanıtmıştır. Ana felsefesini İslami kurallardan aldığını iddia eden oluşum; Türk toplumunun dini inançlarını, yardımseverliğini ve muhabbetini istismar ederek büyük bir grup haline dönüşmüştür (Bakınız, § 8).
7) FETÖ/PDY örgütü, ilk olarak 17- 25 Aralık 2013 tarihinde gerçekleştirdiği ve yargı kararlarıyla konusu suç olduğu sabit olan eylemlerle kriminalize olmuştur (Bakınız, § 8), Bu tarihten sonra Türk Devleti, anılan yapının Milli ve kamu güvenliğine aykırı hareket ettiğini topluma her defasında ilan etmiştir. Sırasıyla; kamu görevlilerinin, legal görünümlü illegal yapılardan uzak durması yönünde genelge gönderilmiş, Milli Güvenlik Kurulu tarafından FETÖ/PDY örgütünün Milli güvenliğe aykırı bir yapı olduğu ilan edilmiş ve en nihayetinde 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe girişimi neticesinde Danıştay ve Yargıtay, anılan örgütün silahlı bir terör örgütü olduğuna karar vermiştir.
8) Nitekim, Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin E.2015/3, K.2017/3 sayılı kararında, kuruluş, amaç, örgüt yapılanması ve faaliyet yöntemleri ile nihai amacı, Devletin Anayasal nizamını cebir ve şiddet kullanarak değiştirmek olan FETÖ/PDY terör örgütü, başlangıçta bir ahlak ve eğitim hareketi olarak ortaya çıkmış ve toplumun her katmanının büyük bir kesimince de böyle algılanmış, amaca ulaşmak için her türlü yolu mübah görmüş fakat sözde meşruiyetini sivil alanda dinden, kamusal alanda ise hukuktan aldığı izlenimi vermek için yeterli güce ulaşıncaya kadar alenen kriminalize olmamaya özen göstermiş, 17/25 Aralık 2013 tarihinden sonra kriminalize olmuş ve devlet içerisinde paralel bir yapılanmaya gittiği yönünde devletin en üst düzey görevlileri tarafından açıklamalarda bulunulmuştur. Nitekim, davalı idare de savunma dilekçesinde, FETÖ/PDY terör örgütünün 17/25 Aralık 2013 tarihinden sonra kriminalize olduğunu kabul etmektedir.
9) Devletin, 17/25 Aralık 2013 tarihinden sonra, sadakat yükümlülüğü kapsamında kamu görevlilerinden, anılan yapılanmayla olan ilişkilerini sona erdirmelerinin talep edildiği de anlaşılmaktadır (Bakınız, § 7).
10) Bu doğrultuda, "örgüt kurucusu, yöneticisi, kod adı kullanan ve sınav sorularını bir şekilde ele geçirenler haricindeki" kişilerin 17/25 Aralık 2013 tarihlerinden önce gerçekleştirdiği eylemler sebebiyle, Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplardan biri olan FETÖ/PDY ile yoğun bağ kurduğundan bahsedilemeyeceği açıktır (Bakınız, § 8).
11) Aynı şekilde Devlet organlarının yaptığı çağrıya uyarak iyi niyetli bir biçimde FETÖ/PDY terör örgütüyle irtibatını gerçek anlamda koparan kişiler de bu iyi niyetinden yararlanmalıdır. Kişinin, 17/25 Aralık sürecinden sonra terör örgütüyle irtibatınıkoparıp koparmadığı hususu her somut olaya göre ayrı ayrı değerlendirilmeli ve kişinin Devlet makamlarının çağrısına uyarak örgütün saflarından ayrıldığı hususunda tam bir vicdani kanaat oluşması gerekmektedir. Bu vicdani kanaat oluşurken kişinin örgüt içerisinde herhangi bir illegal eyleme katılıp katılmadığı, hukuki statüsü ve örgüt içerisindeki konumu da dikkate alınmalıdır.
12)Dava konusu işlemde davacının, FETÖ/PDY terör örgütüyle irtibatlı Aktif Eğitim Sen isimli sendikaya üye olduğu, Cihan Medya Dağıtım A.Ş.'ye ödemede bulunduğu ve çocuğunu örgütle iltisaklı özel eğitim kurumuna gönderdiği tespitlerine yer verilmiştir.
13) Terör örgütüne üye olmak suçunu işlediğinden bahisle açılan ceza kovuşturmasında Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesi E:2019/140, K:2019/265 sayılı kararıyla eylemlerinde kasıt veya taksir bulunmadığı gerekçesiyle davacının beraatine karar vermiştir.
14) Anılan ceza kovuşturmasında yapılan muhakemede davacı, "FETÖ/PDY terör örgütüyle 17/25 Aralık 2013 tarihinden önce tanıştığını, sohbet toplantılarına katıldığını, örgütün siyasi söylemlerde sıkça bulunmasından rahatsız olduğunu, yapının terör örgütüne evrildiğini anladıktan sonra Devlet organlarını dinleyerek anılan yapılanmayla bağını kopardığını" beyan etmiştir.
15)Davacının, terör örgütüyle irtibatlı Aktif Eğitimciler Sendikası isimli Sendikaya Şubat 2014 ila Ağustos 2015 tarihleri arasında 19 aylık üyelik kaydı bulunduğu görülmektedir.
16) Örgütle iltisaklı Cihan Medya Dağıtım A.Ş.'ye 2015 tarihine kadar ödemede bulunduğu anlaşılmaktadır.
17) 2014-2015 eğitim ve öğretim döneminde davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle irtibatlı özel eğitim kurumunda veli kaydı olduğu tespit edilmiştir.
18) Mersin Ağır Ceza Mahkemesinin ...... Esas sayılı dosyasındaki mevcut bilgi ve belgeler ile dava dosyasının birlikte incelenmesinden, davacının Aktif Eğitimciler Sendikası isimli sendikadan 2015 yılında istifa ettiği, örgütün yayın organı olarak görev yapan Zaman Gazetesi isimli gazetenin aboneliğini 2015 yılında iptal ettirdiği ve 2014-2015 eğitim öğretim döneminden hemen sonra çocuğunun okul kaydını FETÖ/PDY terör örgütüyle iltisaklı öğretim kurumundan aldığı, Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesinin E:.K....: sayılı kararıyla eylemlerinde kasıt veya taksir bulunmadığı ve anılan eylemlerde hata hükümlerinin mevcut olduğu gerekçesiyle davacının beraatine karar verdiği görülmüş olup, 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile hiçbir işleme gerek kalmaksızın kamu görevinden çıkarılması üzerine kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığından, davanın reddi yönündeki sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum.


   
Alıntı

Cevap yaz

Yazar Adı

Yazar E-postası

Başlık *

 
Ön İzleme 0 Düzeltmeler Kayıtlı
Paylaş: