Adli davada memurun beraati, disiplin cezası verilmesini engeller mi?

1 Yazılar
1 Üyeler
0 Likes
234 Görüntüleme
hukuksalyardim
(@hukuksalyardim)
Gönderiler: 2279
Illustrious Member Admin
Konu başlatıcı
 

Kamu personeline verilen disiplin cezalarında yargı kararlarının uygulamaya yön verdiği görülmektedir. Bazen çok somut olaylarda dahi yargı kararlarının verilen cezaları bozduğuna şahit olunmaktadır. Bu yazımızda masaya yatıracağımız olayda idari yargının nasıl davrandığını göreceğiz.

Adli yargıda beraat etmek disiplin cezasını etkiler mi?

Kamu personelinin işlediği suçların hem adli hem de idari boyutu olabilmektedir. Personelin işlediği suçlar nedeniyle yapılan soruşturmalar neticesinde hem adli yönden suç unsuru oluşabilmekte hem de disiplin suçu oluşabilmektedir. İşlenen fiillerin adli boyutunun olması halinde memur hakkında soruşturma izni verilerek adli süreç başlatılabilmektedir. Acaba adli süreç sonunda memurun beraatı disiplin cezası verilmesini engeller mi?

Danıştay 12. Dairesi örnek bir karara imza attı

Danıştay 12. Dairesi'nin Esas No:2016/10835, Karar No:2017/1827 Kararı'nda konunun detaylarını açıklayacağız. Aslında sonuca karar düzeltilmesinde varılmıştır. ... İli, ... İlçesinde veznedar olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-(g) maddesi ve 399 sayılı KHK'nın 44. maddesi uyarınca sözleşmenin feshi cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 04.03.2010 tarihli ve 23 sayılı Yüksek Disiplin Kurulu Kararı ile bu kararın onaylanmasına ilişkin 05.03.2010 tarihli ve 96 sayılı Yönetim Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.

 

 

Dava konusu olayda, veznedar olan davacının, dokuz yıllık devlet memuru olduğu ve bu görevinin beş yılını koruma ve güvenlik görevlisi olarak geçirdiği, göreve başladığı 19.01.2001 tarihinden bu yana idarenin faaliyetleri ile ilgili hiçbir kurs ve eğitim görmemesi ve hiçbir tecrübesi olmamasına rağmen, müdürün isteğiyle veznedar olarak çalıştığı, bu görevi yaptığı birkaç aylık sürede müdürün bilgisi ve nezaretinde işleri yürüttüğü, soruşturma kapsamında davacının şahsı adına menfaat sağladığına dair hiçbir tespitin de bulunmadığı hususları ile zimmete yardım etmekten davacı hakkında açılan ceza davasında unsurları oluşmayan atılı suçtan beraatına karar verildiği de göz önünde bulundurulduğunda, davacıya isnad edilen fiilin memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareket olarak değerlendirilemeyeceği sonucuna varıldığından, 657 sayılı Kanun'un 125/E-(g) maddesi uyarınca sözleşmenin feshi cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiş ve karar da Danıştay 12. Dairesi'nce onanmıştır.

Ceza davasında Yargıtay'dan nasıl bir karar çıktı?

Davacı hakkında yapılan ceza yargılamasında Yargıtay, davacının eyleminin görevi kötüye kullanmak suçuna karşılık geldiğine ve mahkumiyetinin ertelenmesine karar vermiştir.

İdari yargı sürecinden nasıl bir karar çıktı?

Davacı hakkında yürütülen ceza yargılamasından eyleminin görevi kötüye kullanmak suçunu oluşturduğu gerekçesiyle, disiplin cezasına konu olan fiilinin 657 sayılı Kanun'un 125/D-(n) maddesinde öngörülen ve kademe ilerlemesinin durdurulmasını gerektiren "verilen görev ve emirleri kasten yapmamak" disiplin suçu kapsamına girdiği, yüz kızartıcı ve utanç verici hareket olarak değerlendirilemeyeceği sonucuna varıldığından, İdare Mahkemesi kararının gerekçe değiştirerek onanmasına karar verilmiştir.

 

 

Davalı idarenin kararın düzeltilmesi istemi dikkate alınarak karar düzeltme kabul edilmiş ve anılan kararın kaldırılmasından sonra uyuşmazlığın esası yeniden incelenmeye başlanmıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden, ...İli, .. Müdürlüğüne bağlı ... Şubesi personeli M.P.'nin sorumluluğundaki kasada 25.04.2008 tarihinde yapılan sayımda 8.026,11.-TL kasa noksanı tespit edilmesi nedeniyle veznedar olarak görev yapan davacı ve diğer üç çalışan hakkında soruşturma açıldığı, soruşturma sonucunda düzenlenen 30.05.2008 tarihli ve 72 sayılı raporda; davacının müdürü A.T.'nin yapmış olduğu suistimalde fiili durumun gizlenmesine yardımcı olduğu iddiası sübuta erdiğinden bahisle disiplin yönünden 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin C fıkrasının (d), (ı) bentleri uyarınca aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasının teklif edilmesi üzerine, Yönetim Kurulu'nun 05.03.2010 tarihli ve 96 sayılı kararı ile kesinleşen Yüksek Disiplin Kurulu'nun 04.03.2010 tarihli ve 23 sayılı kararı ile davacının, 399 sayılı KHK'nin 44. maddesi ve eylemlerine uyan 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin E-(g) bendi uyarınca "sözleşme feshi" cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve bu işlemlerin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda; davacının, yukarıda belirtilen adli yargı kararı sonucu mahkumiyetine esas olan fiilinin, görülmekte olan dava konusu uyuşmazlığın da temelini oluşturduğu anlaşıldığından, idare mahkemesince söz konusu adli yargı kararının değerlendirilmesi suretiyle yeni bir karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.

Adli yargıdan çıkan sonuç disiplin cezasını etkiler mi?

Adli yargı sonucunda çıkan kararların niteliği disiplin cezasını etkilemektedir. Örneğimizdeki olayda da Yargıtay'ca verilen karar tamamen beraatle sonuçlanmış olsaydı, disiplin cezası büyük olasılıkla dayanaksız kalacaktı. Ancak, Yargıtay'ca görevi kötüye kullanma suçundan dolayı mahkumiyetine ve cezasının ertelenmesine karar verilmiştir.

Görüleceği üzere, görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetin ertelenmesi memuriyete alınma şartlarının kaybedilmesi gerekçesiyle sonlandırılamasa da disiplin cezası ile memuriyete son verilmesi mümkün olabilmektedir.

Yeni Şafak
 
Gönderildi : Kasım 29, 2020 9:55 am

Cevap yaz

Yazar Adı

Yazar E-postası

Başlık *

İzin verilen maksimum dosya boyutu 1MB

 
Ön İzleme 0 Düzeltmeler Kayıtlı
Paylaş: