İçeriği belirsiz te...
 

İçeriği belirsiz telefon görüşmelerine dayanılarak mahkûmiyet verilemeyeceğine dair Yargıtay kararları

1 Yazılar
1 Üyeler
0 Likes
265 Görüntüleme
hukuksalyardim
(@hukuksalyardim)
Illustrious Member Admin
Katılım: 4 yıl önce
Gönderiler: 2279
Konu başlatıcı  

Yerleşik Yargıtay kararları ile Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin en son kararlarında örgüt üyeliği suçu bakımından aranan kriterlere göz atıldığında, HTS kayıtlarının tek başına örgüt üyeliğinin delili olamayacağı açıkça ortaya çıkmaktadır. Ceza Genel Kurulu’nun 04.10.2011 tarih ve 2011/10-159 E., 2011/202 K. sayılı kararında; “ilgilisi tarafından çok sayıda görüşme yaptığı kabul edilse dahi içeriği tespit edilemeyen telefon görüşmeleri ile adli sicil kaydına konu ilama dayalı olarak sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması yerinde değildir” denilmektedir. Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin 13.01.2016 tarih ve 2015/8703 E., 2016/119 K. sayılı kararında; “içeriği tespit edilmeyen HTS kayıtları dışında, somut, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmayan olayda, sanık bakımından şüphenin söz konusu olması nedeniyle şüpheden sanığın yararlanması gerektiği şeklindeki genel ceza hukuku ilkesi de gözetilerek, sanığın beraatı yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi” bozma nedeni yapılmıştır. Yargıtay 10. Ceza Dairesi’nin 16.11.2015 tarih ve 2015/4718 E. , 2015/32935 K. sayılı kararında; “..K…’in sonradan döndüğü soyut beyanları dışında kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığından sanığın beraatı yerine, içeriği tespit edilmeyen telefon görüşmelerine dayanılarak mahkûmiyetine karar verilmesi” bozma nedeni yapılmıştır. Yargıtay 20. Ceza Dairesi’nin 21.01.2016 tarih ve 2015/1663 E. , 2016/271 K. sayılı kararında; “…suç tarihinden önce 28 adet içeriği tespit edilemeyen HTS kayıtlarının mahkûmiyet için yeterli olmadığı, başkaca kuşku sınırlarını aşan, yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, atılı suçtan beraatı yerine mahkûmiyetine karar verilmesi.” denilerek, HTS kayıtlarına dayanılarak verilen mahkûmiyet kararı bozulmuştur. Yine kamuoyunda “İzmir Askeri Casusluk Dosyası” olarak bilinen 357 sanıklı dosyada İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesince verilen beraat kararının gerekçesinde; “Yargıtay uygulamaları ile de sabit olduğu üzere yardımcı delil niteliğinde olan iletişimin denetlenmesinde elde edilen verilerin, başkaca hiç bir somut delil ile desteklenmediği”; “HTS raporunda görüşme içeriği olmadığından iletişimin tespitinin delil olma niteliğine ihtiyatla bakmak gerekeceği, sübjektif yoruma dayalı olabilen HTS raporu sonuçlarının tek başına bir suçun işlendiğinin veya sanığın suça katıldığının göstergesi olamayacağı” denilerek HTS kayıtlarının tek başına mahkûmiyete yeterli delil niteliğinde olmadığı belirtilmiş, bu karar Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından 21.10.2016 tarihli onama kararı ile kesinleşmiştir

Bu konu 3 yıl önce tarafından hukuksalyardim tarihinde düzenlendi

   
Alıntı

Cevap yaz

Yazar Adı

Yazar E-postası

Başlık *

İzin verilen maksimum dosya boyutu 1MB

 
Ön İzleme 0 Düzeltmeler Kayıtlı
Paylaş: