Davacının kardeşler...
 

Davacının kardeşlerinin tutuklu ve kamu görevinden çıkarılmış olması nedeniyle meslekten ihraç edilmesi hukuka aykırıdır

1 Yazılar
1 Üyeler
0 Likes
226 Görüntüleme
hukuksalyardim
(@hukuksalyardim)
Illustrious Member Admin
Katılım: 4 yıl önce
Gönderiler: 2279
Konu başlatıcı  

T.C.
    MARDİN
    2. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO    : 2019/1270
KARAR NO    : 2020/968

DAVACI                             : 
DAVALI                             : MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI
VEKİLİ                              : AV. ŞEYMA DİK (Aynı yerde)

DAVANIN ÖZETİ    : .................................................. Komutanlığı emrinde astsubay olarak görev yapan davacı tarafından, FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisaklı veya irtibatlı olduğu gerekçesiyle 7145 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 35/B maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin Milli Savunma Bakanlığı'nca tesis edilen 13/03/2019 tarih ve 2019/30 karar numaralı işlemin; meslek hayatı boyunca görevini layığıyla yerine getirdiği, bu süreçte FETÖ/PDY terör örgütü veya başka bir terör örgütü ile bir ilişkisinin bulunmadığı, haksız ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ    : Davacı hakkında yürütülen soruşturmada FETÖ/PDY örgütü ile irtibatlı/iltisaklı olduğu kanaatine varılması üzerine dava konusu işlemin tesis edildiği ileri sürülerek davanın reddedilmesi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK  MİLLETİ  ADINA

Karar veren Mardin 2. İdare Mahkemesi'nce dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
Dava; ............................................. Komutanlığı emrinde astsubay olarak görev yapan davacı tarafından, FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisaklı veya irtibatlı olduğu gerekçesiyle 7145 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 35/B maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin Milli Savunma Bakanlığı'nca tesis edilen 13/03/2019 tarih ve 2019/30 karar numaralı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye 25.07.2018 tarih ve 7145 sayılı Kanunla eklenen Geçici 35. maddesinin B fıkrasında; "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle; terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen; 1) 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununa tabi personel Milli Savunma Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılır.''... düzenlemesi, son paragrafında ise; "Bu maddenin (A) ve (B) fıkraları uyarınca haklarında işlem tesis edilecek olanlara yedi günden az olmamak üzere ilgili kurum tarafından uygun vasıtalarla savunma hakkı verilir. Verilen süre içinde savunmasını yapmayanlar, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır." düzenlemesi yer almaktadır.
Hukukun genel ilkelerine göre, suç ve cezada şahsilik esastır. Anayasanın 38'inci maddesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 20'nci maddesinde düzenlenen suçların ve cezaların şahsiliği prensibinin dayanağını; “herkesin kendi yaptığı eylemlerden sorumlu olması, kimsenin başkasının eylem ve işlemlerinden sorumlu tutulamaması” oluşturmaktadır
Dava dosyasının incelenmesinden;............................................ komutanlığı emrinde astsubay olarak görev yapan davacının, FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisaklı veya irtibatlı olduğu gerekçesiyle 7145 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 35/B maddesi uyarınca Milli Savunma Bakanlığı'nın 13/03/2019 tarih ve 2019/30 karar numaralı işlemiyle kamu görevinden çıkarıldığı, mezkur işlemin iptali istemiyle de bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Söz konusu uyuşmazlıkta; davacının "polis memuru olan kardeşleri ...................... ve ........................'ın 701 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca kamu görevinden çıkarıldığının ve bir kardeşinin de mevcut durumda tutuklu bulunduğunun" davalı idarece tespiti üzerine davacı hakkında "FETÖ/PDY" terör örgütüyle iltisaklı olduğu gerekçesiyle idari soruşturma yürütüldüğü, bu kapsamda yazılı savunmasının alınmasının ardından görevinden uzaklaştırıldığı, akabinde dava konusu 13/03/2019 tarih ve 2019/30 karar numaralı Milli Savunma Bakanlığı işlemi uyarınca kamu görevinden çıkarıldığı görülmektedir.
Dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin tetkikinden; dava konusu işlemin sebep unsurunu davacının kardeşlerinin kamu görevinden ihraç edilmesi ve tutuklu bulunmasının oluşturduğu, davacının FETÖ/PDY ile iltisakının bulunduğuna ilişkin olarak bizzat şahsına yöneltilen herhangi bir isnadın bulunmadığı, bu kapsamda hakkında yürütülen adli soruşturma veya kovuşturmanın da mevcut bulunmadığı, dolayısıyla davacının Milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine üyeliği, irtibatı veya iltisakı bulunduğuna ilişkin herhangi bir bilgi veya belgenin bulunmadığı görülmekte olup, ceza sorumluluğunun şahsiliği ve kimsenin başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamayacağı yönündeki evrensel hukuk ilkesi uyarınca, kardeşlerinin FETÖ/PDY terör örgütü ile mevcut bulunan irtibatı doğrudan davacının terör örgütü ile iltisaklı olduğu sonucunu doğurmayacağı gibi davalı idarece davacının terör örgütleriyle irtibat veya iltisakının bulunduğuna ilişkin şahsına özgü hukuken kabul edilebilir herhangi bir bilgi veya belgelerin de dava dosyasına sunulamadığı anlaşıldığından, davacının kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 221,55-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücreti avansının talep edilmemesi halinde kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi'ne istinaf yolu açık olmak üzere, 00/00/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

Başkan                                                                          Üye                                                                                           Üye
    X

YARGILAMA GİDERİ      :
Başvuru Harcı      44,40 TL
 
Karar Harcı      44,40 TL
 
Vekalet Harcı        6,40 TL
 
Posta Gideri          126,35 TL
 
TOPLAM    221,55 TL
 

AZLIK OYU  (X)  :7145 sayılı Kanun'un 26. Maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 35/B maddesinde: "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle; terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen; 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununa tabi personel Milli Savunma Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılır." hükmü yer almaktadır.
    7145 sayılı Kanun'un 26. Maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 35/B maddesinde düzenlenen tedbirlerin kapsamı ve mahiyeti dikkate alındığında, anılan tedbirler vasıtasıyla başta FETÖ/PDY olmak üzere terör örgütlerine veya MGK’ca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kişilerin tamamının tüm kamu kurum ve kuruluşları ile irtibatlarının kesilmesinin amaçlandığı,  maddede öngörülen meslekten veya kamu görevinden çıkarmanın; adli suç veya disiplin suçu işlenmesi karşılığında uygulanan yaptırımlardan farklı olarak terör örgütleri ile milli güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen diğer yapıların kamu kurum ve kuruluşlarındaki varlığını ortadan kaldırmaya yönelik, geçici olmayan ve nihai sonuç doğuran “olağanüstü tedbir” niteliğinde olup tedbirin uygulanması için mutlaka terör örgütüyle, terör faaliyetleriyle ve bu arada darbe teşebbüsüyle kamu görevlisi arasında bağ kurulması aranmamış; MGK’ca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen "yapı", "oluşum" veya "gruplar"la bağ kurulması yeterli görülmüştür.
Dava dosyasının incelenmesinden, ........................................... Komutanlığı emrinde astsubay olarak görev yapan davacı tarafından, FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisaklı veya irtibatlı olduğu gerekçesiyle 7145 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 35/B maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin Milli Savunma Bakanlığı'nca tesis edilen 13/03/2019 tarih ve 2019/30 karar numaralı işlemin istemiyle bakılan davanın açıldığı, davalı idarece  astsubay olarak görev yapmakta olan davacının "polis memuru olan kardeşleri ................. ve ......................'ın 701 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca kamu görevinden çıkarıldığının ve bir kardeşinin de tutuklu bulunduğunun" tespit edilmesi ve birlik komutanlığınca sıralı sicil amirlerinin kanaatleri de dikkate alınmak suretiyle kamu görevinden çıkarma işlemi yapılması yönünde teklif getirilmesi üzerine Milli Savunma Bakanlığı'nca 7145 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 35/B maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına karar verildiği görülmektedir.
Davalı Milli Savunma Bakanlığı tarafından, davacı hakkında 7145 sayılı Kanun'un 26. Maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 35/B maddesi uyarınca yapacağı değerlendirme, MGK’ca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplardan MGK kararlarında ifade edildiği şekliyle “Paralel Devlet Yapılanması” ile “üyelik”, “mensubiyet”, “iltisak” veya “irtibat” şeklinde herhangi bir bağlarının olup olmadığına ilişkindir. Yukarıda ifade edildiği üzere bu değerlendirme için oluşacak “kanaat” yeterlidir. (Anayasa Mahkemesi 04/08/2016, E:2016/6, K:2016/12)
Bu durumda; davalı idarece, bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde  FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ile irtibat ve iltisakı değerlendirmesi yapılarak dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmakla, davacının ülke güvenliğini temin etmekle görevli bir  kurumda çalışıyor olması nedeniyle davacıyı etkileyebilecek yakın çevresinin (kardeş) ülke güvenliğini tehdit eden yapı ve oluşumlarla ilişkisinin davacının güvenilirliğinden şüphe duyulmasına sebebiyet vereceği hususları dikkate alındığında davacı hakkında tesis edilen kamu görevinden çıkarma işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmakla, davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatiyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.
                                                                                                                                                                                                Başkan
                                                                                


   
Alıntı
Konu Etiketleri

Cevap yaz

Yazar Adı

Yazar E-postası

Başlık *

 
Ön İzleme 0 Düzeltmeler Kayıtlı
Paylaş: