Her ne kadar idari ...
 

Her ne kadar idari dava sürecinde ceza mahkumiyeti kesinleşmiş ise de idari işlemin tesisi anında kesinleşmiş mahkumiyet bulunmaması nedeniyle irtibat ve iltisak dayalı oluşturulan işlem hukuka aykırı olup iptali gerekir

1 Yazılar
1 Üyeler
0 Likes
305 Görüntüleme
hukuksalyardim
(@hukuksalyardim)
Illustrious Member Admin
Katılım: 4 yıl önce
Gönderiler: 2279
Konu başlatıcı  

Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2020/5088 E. , 2020/4850 K.

"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/5088
Karar No : 2020/4850

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Üniversitesi Rektörlüğü - …
VEKİLİ : Av. … - (Aynı adreste)

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından; ... Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ... Anabilim Dalı'nda yüksek lisans öğrencisi iken Yüksek Öğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinin 9/1-a maddesi uyarınca öğrencilikten çıkarılmasına ilişkin Üniversite Yönetim Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K: … sayılı kararında; herhangi bir öğrencinin, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, böyle bir örgütü yönetmek veya bu amaçla kurulan örgüte üye olmak, üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunmak veya yardım etmek fiillerini işlediğinin kesinleşmiş Mahkeme kararıyla ortaya konulması durumunda yükseköğretim kurumundan çıkarma cezası ile cezalandırılabileceği, davacının 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden ihraç edildiği, daha sonra silahlı terör örgütüne üye olma suçundan dolayı … Ağır Ceza Mahkemesi'nin … esas sayılı dosyasında sanık olarak yargılandığı, davacının sanık sıfatıyla tutuklu yargılandığı davada 08.03.2018 tarihinde mahkumiyet karar verildiği ve söz konusu kararın temyiz aşamasında olduğu, dolayısıyla davacı hakkında, Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinin 9. maddesinin 1/a bendi kapsamında, dava konusu işlemin sebebini oluşturan terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğuna yönelik kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yasadışı FETÖ/PDY terör örgütüne mensubiyeti, irtibatı veya iltisakı bulunan yurtdışı öğrencileri hakkında 673 sayılı ve 675 sayılı KHK'nın 4.maddesi ile yükseköğretim kurumlarından çıkarma cezası verildiği, söz konusu öğrenciler hakkında kesinleşmiş Mahkeme kararının aranmadığı, bu doğrultuda bir üst norm olan KHK uyulaması karşısında üniversite tarafından da aynı uygulamanın yapıldığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
18.08.2012 tarihli ve 28388 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinin "Yükseköğretim Kurumundan Çıkarma Cezasını Gerektiren Disiplin Suçları" başlıklı 9/1-a maddesinde; "mahkeme kararıyla kesinleşmiş olmak kaydıyla, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, böyle bir örgütü yönetmek veya bu amaçla kurulan örgüte üye olmak, üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunmak veya yardım etmek" fiilinin yükseköğretim kurumundan çıkarma cezası gerektirdiği düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, herhangi bir öğrencinin, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, böyle bir örgütü yönetmek veya bu amaçla kurulan örgüte üye olmak, üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunmak veya yardım etmek fiillerini işlediğinin Mahkeme kararıyla ortaya konulması ve söz konusu kararın kesinleşmesi durumunda yükseköğretim kurumundan çıkarma cezası ile cezalandırılabileceği açıktır.
Bu durumda, işlem tarihi itibariyle, davacının suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, böyle bir örgütü yönetmek veya bu amaçla kurulan örgüte üye olmak, üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunmak veya yardım etmek fiillerinden herhangi biri ya da hepsini işlediğine veya bu yönde eylemde/faaliyette bulunduğuna dair adli yargı mahkemelerince verilen kesinleşmiş bir karar bulunmadığı, dolayısıyla ortada Yönetmeliğin 9/1-a maddesi uyarınca verilmiş böyle bir karar olmadan yükseköğretim kurumundan çıkarma cezası verilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.
Diğer yandan, işlem tarihi itibariyle davacı hakkında, Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinin 9/1-a maddesi uyarınca suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, böyle bir örgütü yönetmek veya bu amaçla kurulan örgüte üye olmak, üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunmak veya yardım etmek fiillerinden dolayı kesinleşmiş mahkumiyet hükmü bulunmamakta ise de, davacı hakkında … Ağır Ceza Mahkemesince verilen mahkumiyet hükmünün dava sürecinde 27.06.2019 tarihi itibariyle kesinleştiği görülmekte olup, bu durumda idarece yeniden işlem tesis edilebileceği de açıktır.
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar sonucu itibarıyla sonucu itibarıyla usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının yukarıda belirtilen AÇIKLAMA İLE ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 05/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bu konu 3 yıl önce tarafından hukuksalyardim tarihinde düzenlendi

   
Alıntı

Cevap yaz

Yazar Adı

Yazar E-postası

Başlık *

 
Ön İzleme 0 Düzeltmeler Kayıtlı
Paylaş: