Sınav beraat kararı(dolandırıcılık ile resmi belgede sahtecilik)

1 Yazılar
1 Üyeler
0 Likes
181 Görüntüleme
hukuksalyardim
(@hukuksalyardim)
Gönderiler: 2279
Illustrious Member Admin
Konu başlatıcı
 

Karardan;
....
Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırıcılık Suçu Bakımından Yapılan Değerlendirmede ise; Sanık hakkında üzerine atılı kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçundan cezalandırılması talebiyle mahkememize kamu davası açılmış ise de; bu kapsamda, 2010 yılı KPSS sınavı sorularının, FETÖ/PDY üyelerince sınavdan önce temin edilerek sanığa verildiği ve bu sınavda kopya çekilerek üzerine atılı suçu işlediği iddiası ile açılan davada; bahsi geçen sınavda sanığın sınav sonucu üzerinde yapılan inceleme neticesinde; bilirkişilerce tanzim edilen 29.06.2016 ve 11.08.2016 tarihli bilirkişi raporlarında sanığın ölçütlere göre "Kuvvetli Şüpheli" olduğunun belirtildiği görülmekle, bilirkişi raporu sanık hakkında bir şüphe uyandırmakta ise de; sadece söz konusu raporla, sanığın komiser yardımcılığı sınavında soruları alarak kopya çektiği iddiasının ispatlanamadığı, sanığın soruları aldığına ilişkin maddi vakıa, başkaca bir delille de desteklenmediği anlaşılmakla tüm dosya kapsamı ile sanığın atılı suçu işlediği yönünde her türlü şüpheden uzak, sanığın mahkumiyetine yeterli, kesin ve ikna edici delil bulunmadığı, bu nedenle atılı suçtan mahkumiyetine karar verilemeyeceği Y.C.G.K. 19.04.1993,6-81/110 tarihli içtihadında "...Ceza Muhakemesi Hukukunun temel prensiplerinden birisi de şüpheden sanığın yararlanacağı ilkesidir. Her hukuk devletinde kabul edilen ve masumluk karinesi ile sıkı bir ilgisi olan bu ilkeye göre, yapılan ceza muhakemesi sonunda fiilin sanık tarafından işlendiği, % 100 belliliğe ulaşmadığı taktirde beraat kararı verilecektir. Böyle bir ilkenin kabul edilmesinin sebebi, bir suçlunun cezasız kalmasının bir masumun mahkum olmasına tercih edilmesidir; başka bir ifade ile “masumluk” karinesidir. Keza, sanığın savunmasının aksinin kanıtlanması ondan beklenemez. Sanığa yüklenen suçun sübuta erdiği kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılmalıdır" denildiği, bu değerlendirmeler ışığında şüpheden sanık yararlanır ilkesi de göz önünde bulundurulduğunda yüklenen suçun sanık tarafından işlediği sabit olmadığından, 5271 sayılı CMK 'nın 223/2-e. maddesi gereğince beraatine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

Resmi Belgede Sahtecilik Suçu Bakımından Yapılan Değerlendirmede ise;
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/91705 soruşturma numaralı iddianamesindeki anlatım ile sanığın “resmi belgede sahtecilik” suçundan cezalandırılması
istenmiştir. Bu bağlamda sahtecilik suçunun irdelemesi yapılacak olursa;
TCK.nun 204. maddesi;
“ (1) Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) Resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır .” hükmünü amirdir.
Resmi belge: Kamu görevlisi veya hukuken yetkili kabul edilen görevli tarafından, yasa gereğince yerine getirdiği fonksiyona dayanılarak düzenlenen belgedir. Resmi belgeye bu niteliği ve hukuksal sonuçları yasa hükmü kazandırır. Belgeyi düzenlemek kamu görevlisinin görevi içinde bulunmalı ve belge yasada öngörülen resmi usul, biçim ve koşullarla işlemlere uygun düzenlenmiş olmalıdır.
Kamu görevlisi tanımı 5237 sayılı TCY'nın 6. maddesinde yapılmış olup 6.
maddedeki tanıma göre; kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi olarak tarif edilmiştir.
204. maddenin 1. fıkrasındaki suç, kamu görevlisi olmayan bir kimse veya kamu görevlisi olup da suça konu belgeyi düzenleme yetkisi olmayanlar tarafından işlenebilir.
2. fıkradaki suçun faili ise ancak belge düzenlemeye yetkili kamu görevlisidir.
TCK.nun 204. maddenin birinci fıkrasında öngörülen suçun oluşabilmesi için; Resmi belgenin sahte olarak düzenlenmesi, gerçek bir resmi belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi veya sahte resmi belgenin kullanılması gibi seçimlik hareketlerden birinin yapılması gerekmektedir.
Birinci seçimlik hareket resmi belgeyi sahte olarak düzenlemektir. Bu seçimlik hareketle resmi belge esasında mevcut olmadığı halde, mevcutmuş gibi sahte olarak üretilmektedir.
İkinci seçimlik hareket, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirmek olup, bu seçimlik hareketle esasında mevcut olan resmi belge üzerinden silmek veya ilaveler yapmak suretiyle değişiklik yapılmaktadır.
Üçüncü seçimlik hareket ise, yukarıda belirtilen şekilde sahte olarak oluşturulan sahte resmi belgeyi kullanmaktır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay diğerlendirildiğinde; Sanığın cevap kağıdına önceden öğrendiği soruların cevaplamalarını yaparak, gerçek olmayan bir durumun ortaya çıkmasını sağladığı, cevap kağıdını içerik itibariyle başkalarını aldatacak şekilde sahte olarak düzenlediği, oluşturduğu sahte belgeyi hile unsuru olarak kullanıp kamu kurumu niteliğindeki kurumları, sınava giren diğer adaylar zararına ve kendi yararına olacak şekilde sınavı kazandığına dair resmi belgeyi düzenlettirdiği, bu şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilmiş ise de;
Sanığın yukarıda belirtildiği üzere sanığın sınav sorularını aldığına ilişkin her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmamakla birlikte, söz konusu olayda gerçekte olmayan, sonradan sahte olarak üretilen bir belge bulunmadığı, var olan bir belgede de silmek veya ilaveler yapmak suretiyle bir sahtecilikten de söz edilemeyeceği, dolayısıyla TCK'nın 204/1 maddesinde tanımlanan suç tipine uyan bir eylemin bulunmadığı anlaşılmakla sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan suçun unsurları itibariyle gerçekleşmemesi nedeniyle CMK'nın 223/2-a maddeleri gereğince beraatine karar verilmiştir.

 
Gönderildi : Nisan 21, 2021 1:10 pm
Konu Etiketleri

Cevap yaz

Yazar Adı

Yazar E-postası

Başlık *

İzin verilen maksimum dosya boyutu 1MB

 
Ön İzleme 0 Düzeltmeler Kayıtlı
Paylaş: