Dernek ile sendika üyeliği, 2014 yılındaki Bank Asya hesap hareketleri, iltisaklı kurumda çalışma ile sohbetlere katılmaya dair tanık beyanlarına dair beraat kararı

1 Yazılar
1 Üyeler
0 Likes
333 Görüntüleme
hukuksalyardim
(@hukuksalyardim)
Gönderiler: 2279
Illustrious Member Admin
Konu başlatıcı
 

YALOVA
2. AĞIR CEZA MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2020/….Esas
KARAR NO : 2021/…..
C.SAVCILIĞI ESAS NO : 2020/…….

GEREKÇELİ KARAR
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

BAŞKAN : .
ÜYE : .
ÜYE : .
C. SAVCISI : .
KATİP : .

DAVACI : K.H.
SANIK : X
MÜDAFİ :
SUÇ : Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma
GÖZALTI TARİHİ : 01/07/2020-02/07/2020 tarihleri arası
TUTUKLAMA TARİHİ : 08/07/2020 (Yalova Sulh Ceza Hâkimliği-2020/X sorgu)
TAHLİYE TARİHİ : 13/10/2020

Yukarıda açık kimliği yazılı sanık hakkında mahkememizde açılan kamu davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İ D D İ A :
Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 10/07/2020 tarih ve 2020/…. soruşturma, 2020/…. esas, 2020/….. iddianame sayılı iddianamesinde; sanıkların üzerine atılı “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak” suçundan dolayı eylemine uyan Türk Ceza Kanunu 314/2, Terörle Mücadele Kanunu 5, Türk Ceza Kanunu 53/1, 63. maddelerinin tatbiki istemiyle mahkememize kamu davası açılmıştır.
İDDİA MAKAMI ESAS HAKKINDAKİ MÜTALAASINDA/
“Dosya kapsamındaki tüm bilgi, belge ve deliller birlikte değerlendirildiğinde,
-Başka bir soruşturmada tanık XXXXXX, sanık XXXXXX hakkında ” şahsı tanırım dernek üyesidir, sohbet katılımcısıdır, yapı içerisinde bulunmaktaydı.” şeklinde beyanda bulunarak sanığı fotoğrafından teşhis ettiği, sanığın örgütle irtibatlı ve iltisaklı bulunan Bank Asyada hesabının bulunduğu ve aktif şekilde kullandığının tespit edildiği, Bilirkişi raporuna göre; 17/01/2014 tarihinde Bank Asya da bulunan hesabından 32 günlük vadeli katılım hesabı açtığı, 29/01/2015 tarihinde Bank Asyada bulunan hesabından 31 günlük 04/03/2015 tarihinde 31 günlük olmak üzere vadeli katılım hesabı açtığı, başka bankalardan Bank Asyaya para aktarmak suretiyle para yatırdığı, 20/05/2014 tarihinde Bank Asya hesabında 100 TL, 02/01/2015 tarihinde 50 TL, 27/02/2015 tarihinde 50 TL, 28/04/2015 tarihinde 50 TL örgütle irtibatlı ve iltisaklı Kimse Yok mu derneğine yardımda bulunduğu tespit edildiği, sanığın örgütle irtibatlı ve iltisaklı Yalova Eğitimciler Derneği ve Yalova Aktif Sen sendikasına üye olduğu, SGK kaydına göre sanığın örgütle irtibatlı ve iltisaklı okulum öğretim işletmeleri anonim şirketi ittifak eğitim hizmetleri anonim şirketi ile Yalova özel ufuk eğitim öğretim işletmelerinde öğretmen olarak görev yaptığı tespit edildiği,
Sanığın silahlı terör örgütü ile organik bağ içerisinde örgüt hiyerarşisine tabi olduğuna dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut delil bulunmamakla birlikte; örgütün stratejisi, hedefi ve amacını bilmelerine karşın, silahlı terör örgütü liderinin talimatından sonra bank asyaya para yatırmak suretiyle silahlı terör örgütüne yardım etme suçunu işlediği dosyadaki tüm delillerden anlaşılmakla; TCK 314/2, 220/7, TMK 3 ve 5 maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmalarına, TCK 53 maddesi uyarınca hakkında güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına, TCK 63 maddesi uyarınca gözaltı ve tutuklulukta geçen sürelerin cezasından mahsubuna karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur.” şeklinde görüş bildirmiştir.
S A V U N M A :
Sanık xxxxxxxx Sulh Ceza Hakimliğinde 02/07/2020 Tarihinde Alınan Sorgusunda/ “Ben emniyette ifade vermiştim, bu ifadem doğrudur, aynen tekrar ederim. Ben daha önce devletin belirlediği kurallar ve yasalar çerçevesinde belli derneklere üye olmuştum. Ancak bu üyeliklerimin herhangi bir örgüt ile bağlantısı yoktur. Herhangi bir örgüte üye değilim. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Bu nedenlerle serbest bırakılmayı talep ediyorum.” şeklinde savunmada bulunmuştur.
Sanık xxxx Sulh Ceza Hakimliğinde 08/07/2020 Tarihinde Alınan Sorgusunda/ “Ben daha önceden emniyette ve Hakimliğinizde savunmada bulunmuştum, bu savunmalarım doğrudur, aynen tekrar ederim. 02.07.2020 tarihli ifademi aynen tekrar ederim. Ben devletin denetiminde, kontrolünde izin verdiği kurumlara üye oldum. Herhangi bir yasal olmayan bir eylem yapmadım. Bu nedenlerle serbest bırakılmayı talep ediyorum.” şeklinde savunmada bulunmuştur.
Sanık xxxxxxxxx Mahkememizde 13/10/2020 Tarihinde Alınan Savunmasında/ “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Fetö pdy terör örgütü ile herhangi bir irtibatım ve iltisakım olmamıştır. Sohbetlere katılmadım. İçerisinde bulunmadım. xxxxxxx ismin hatırlamadım ancak fotoğrafı gösterildiğinde kendisini anımsadım. 17/25 aralıktan önce bir kaç faaliyette karşılaşmış olabiliriz. Öğretmenler günü ve Halı saha etkinlikleri olabilir. Kendisini öğretmen diye biliyorum. xxxxxx ilkokulunda bende öğretmen olarak görev yaparım. KHK ile ihraç edildim. Ben Yalova da okulda maddi imkanı olmayan ve bir kısım ihtiyacı olan öğrencilere yardım eden birisiydim. Çevremdekiler de bunu bu şekilde bilir. Yalova Eğitimciler Derneğinin bu şekilde faaliyetleri olduğunu duyduğum için üye oldum. Yapı ile irtibatlı olduğuna ilişkin bilgim yoktu. Ne zaman üye olduğumu tarih olarak hatırlamıyorum. Ancak 17/25 aralık öncesinde olmuştum. xxxxxxx sohbet katılımcısı olduğuma ilişkin beyanını kabul etmiyorum. Kendisi zaten beni hatırlamamış benimle ilgili beyanda bulunduğunu zannetmiyorum. Yanlış geçmiş olabilir. Doğuda görev yaptığım zamanlarda Zorunlu hizmet muafiyeti nedeniyle kanun çıkmıştı. Bundan yararlanmak için mevcut sendikama avukat talebinde bulundum. Onlar avukat vermeyince ve Aktifsen e başvurduğumda avukatı vermeleri nedeniyle sendikamı değiştirip aktifsen üyesi oldum. Tamamen internet üzerinden telefon numarasını bulup bu şekilde üye oldum. Bank asya hesabımı 2000 li yılların başında açtım. Ayrıca çalıştığım okul da maaşımı oraya yatırıyordu. 2003-2009 yılları arasında İstanbul’da çalıştığım sonradan bu yapı ile bağlantılı olduğunu öğrendim. Bank asya da zaman zaman para yatırır altın hesabı açar bazende döviz hesabı açar bazen de katılım hesabı açardım. Daha sonra da bu zaman zaman açtığım hesapları kapatır paramı çekerdim. 2007-2009 yılları arasında Yalova xxxxxxx okulunda görev yaptım. 2009 yılında Kpss puanım yeterli olur olmaz istifa edip devlete geçtim. Benim branşım xxxxxxx. Sohbetlerle alakalı bir bilgim yoktur. Suçlamayı kabul etmiyorum. Öncelikle Beraatımı ve tahliyemi talep ederim. Mahkeme aksi kanatte ise lehe olan hükümleri ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul ediyorum.” şeklinde savunmada bulunmuştur.

DELİLLER :
TANIK BEYANLARI :
Tanık xxxxxx Talimata 23/12/2020 Tarihinde Alınan Beyanında/ “Bana okumuş olduğunuz Yalova 2. Ağır Ceza Mahkemesinin göndermiş olduğu talimat evrakını anladım. Bana sormuş olduğunuz sanığı tanıyorum. Yalova Eğitim Derneğine mensup bir arkadaş olarak hatırlıyorum. Ben bir yıl önce bir çok kişinin isimlerini teşhisini yaptım. Onlardan bir tanesi xxxxx idi. O zaman fotoğraf teşhisi yaptım şuan olmadığı için yapamıyorum. Şuan bahsettiğimiz xxxxxx teşhis ettiğim xxxxx olup olmadığını bilmiyorum. Benim ifadelerim teşhisini yapmış olduğum xxxx ilişkin ifadelerdir.Bilgim görgüm bundan ibarettir, tanıklık ücret talebim yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
D İ Ğ E R D E L İ L L E R :
a-Sanığa ait nüfus ve adli sicil kayıtları,
b-HTS Kayıtları,
c-Yalova İl Emniyet Müdürlüğünün 25/08/2020 tarihli cevabi yazısı ile; sanığın Bylock kaydına rastlanılmadığı tespit edilmiştir.
d-Müflis Asya Katılım Bankası A.Ş. Hesap hareketleri ve buna ilişkin düzenlenen bilirkişi raporu içeriğine göre;
Sanık XXXXXX 10/07/2000 tarihinden 28/06/2016 tarihine kadar Bank Asya hesabını kullandığının tespit edildiği, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü lideri ve yöneticilerinin Bank Asya’nın TMSF’ye devrini engellemek amacıyla bankaya para yatırılması çağrısından önce mevcut olan hesap hareketlerinin, talimattan sonra da devam ettiği gibi bankanın TMSF’ye devrinden sonra da devam ettiği tespit edilmiş, sanığın hesap hareketlerinin rutin bankacılık işlemlerinden ibaret olduğu değerlendirilmiştir.

e-Yalova Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 29/07/2020 tarihli cevabi yazısı içeriğine göre;
Sanık XXXXXX FETÖ/PDY bağlantılı;
-(İstanbul) 09/09/2003-30/07/2005 tarihleri arasında XXXX İşletmeleri Aş bünyesinde,
-(İstanbul) 15/03/2006-31/07/2007 tarihleri arasında XXXXXXX Hizmetleri Aş bünyesinde,
-(Yalova) 22/08/2007-30/06/2009 tarihleri arasında XXXXXXX Aş bünyesinde XXXXX Okulunda çalışma kayıtları bulunduğu,
Ayrıca 18/01/2020-14/06/2010 tarihleri arasında kamuda çalışma kaydı bulunduğu tespit edilmiştir.
f-Yalova İl Milli Eğitim Müdürlüğünün 06/08/2020 tarihli cevabi yazısı ile sanık XXXXXXın KHK ile kapatılan Aktif Eğitimciler Sendikası’na 22/10/2012-03/04/2013 tarihleri arasında, yine 17/01/2014 tarihinden kapatıldığı tarihe kadar üyelik kaydı bulunduğu tespit edilmiştir.
g-Yalova Valiliği İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğünün 04/08/2020 tarihli yazısı içeriğine göre; sanıkların ilimizde KHK ile kapatılan dernek ve sendikalarda kaydının bulunmadığı tespit edilmiştir.
h-Yalova Defterdarlık KHK İşlemleri İl Bürosu’nun 17/09/2020 tarihli yazısı içeriğine göre; XXXXXX ilimizde faaliyet göstermekte iken 667 Sayılı KHK ile kapatılan Yalova Eğitimciler Derneği’nde 01/06/2012 tarihinden itibaren üyelik kaydı bulunduğu tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KABUL :
İddia, savunma, tanık anlatımı, müzekkere cevapları, tutanaklar ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde, duruşma sürecinde mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre;
Sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütü üyesi olmak suçunu işledikleri iddiasıyla cezalandırılmaları istemiyle mahkememize kamu davası açılmıştır. Sanık FETÖ/PDY isimli örgütün üyesi olmak suçunu işledikleri yargılamaya konu edilmiş olup, öncelikle bu örgütün silahlı terör örgütü olup olmadığının değerlendirilmesi ve sanığın da bu örgüte üye olup olmadığının tespiti gerekmektedir.
I- Suç Örgütü, Terör Örgütü kavramı ve FETÖ/PDY:
Bir oluşumun suç örgütü niteliğinde olup olmadığı, örgüt niteliğini taşıdığının tespiti halinde ise terör örgütü olup olmadığına ilişkin 3713 sayılı TMK’da ve 5237 sayılı TCK’da bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Kanunlarda suç olarak tanımlanan fiillerin işlenmesi amacıyla kurulan örgütlerin suç örgütü; TMK’nın 1. maddesindeki amaçları gerçekleştirmek için; cebir ve şiddet kullanarak, baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemleri ile suç işlemek üzere kurulan silahlı örgütlerin ise terör örgütü olduğu Öğretide ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında ifade edilmektedir.
Yargıtay CGK’nın 26/09/2017 tarih, 2017/16 E., 2017/370 K. sayılı kararında “Terör örgütleri ise ideolojik amaçları olan suç örgütleridir. Terör örgütlerini, suç örgütlerinden ayıran bu ideolojik amaç; 3713 sayılı Kanunun 1. maddesinde gösterilen Cumhuriyetin Anayasada belirtilen niteliklerine karşı olabileceği gibi, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Türk Devleti ve Cumhuriyetin varlığına, Devlet otoritesini zaafa uğratmaya veya yıkmaya ya da ele geçirmeye, Devletin iç ve dış güvenliğine, kamu düzeni veya genel sağlığa ya da temel hak ve hürriyetlere yönelik de olabilmektedir” şeklinde ifade edildiği üzere de, ideolojik amaç unsuru terör örgütlerini suç örgütlerinden ayıran diğer bir unsurdur.
Bir oluşumun terör örgütü niteliğinde olup olmadığı mahkeme tarafından belirlenecek bir unsur olup Yargıtay 16. CD’nin 24/04/2017 tarih, 2015/3 E., 2017/3 K. sayılı emsal kararında da “Yargılama safahatında, dava ya da soruşturmaya konu oluşumun nerede, ne zaman, kimler tarafından, ne amaçla kurulduğu, ülke genelinde amaca elverişli eylem ve faaliyetlerine ilişkin bilgiler ilgili Devlet kurumlarından dosyaya getirtilmek suretiyle dosyada mevcut olay ve deliller doğrultusunda yargılama makamlarınca belirlenmekte ve yargı kararının kesinleşmesi ile oluşumun suç, terör ya da silahlı terör örgütü niteliğinde bulunup bulunmadığı kesin olarak tespit edilmektedir.” şeklinde ifade edildiği üzere yargı kararının kesinleşmesi üzerine ilgili örgütün terör örgütü olup olmadığı hususunda yapılan tespit hukuki geçerlilik kazanmaktadır.
Yargılamaya konu edilen örgütün Yargıtay CGK’nın 26/09/2017 tarih, 2017/16 E., 2017/370 K. sayılı “FETÖ/PDY silahlı terör örgütü, paravan olarak kullandığı dini, din dışı dünyevi emellerine ulaşma aracı haline getiren; siyasi, ekonomik ve toplumsal yeni bir düzen kurma tasavvuruna sahip örgüt liderinden aldığı talimatlar doğrultusunda hareket eden; bu amaçla öncelikle güç kaynaklarına sahip olmayı hedefleyip güçlü olmak ve yeni bir düzen kurmak için şeffaflık ve açıklık yerine büyük bir gizlilik içerisinde olmayı şiar edinen; bir istihbarat örgütü gibi kod isimler, özel haberleşme kanalları, kaynağı bilinmeyen paralar kullanıp böyle bir örgütlenmenin olmadığına herkesi inandırmaya çalışarak ve bunda başarılı olduğu ölçüde büyüyüp güçlenen, bir yandan da kendi mensubu olmayanları düşman olarak görüp mensuplarını motive eden; “Altın Nesil” adını verdiği kadrolarla sistemle çatışmak yerine sisteme sahip olma ilkesiyle devlete tabandan tavana sızan; bu kadroların sağladığı avantajlarla devlet içerisinde belli bir güce ulaştıktan sonrahasımlarını çeşitli hukuki görünümlü hukuk dışı yöntemlerle tasfiye eden; böylece devlet aygıtının bütün alt bileşenlerini ünite ünite kontrol altına almayı ve sisteme sahip olmayı planlayıp ele geçirdiği kamu gücünü de kullanarak toplumsal dönüşümü sağlamayı amaçlayan; casusluk faaliyetlerini de bünyesinde barındıran atipik/suigeneris bir terör örgütüdür” ve şeklindeki,
Keza Yargıtay 16. CD’nin 14/07/2017 tarih, 2017/1443-4758 E-K sayılı ve “Örgütün türü ve niteliği açısından değerlendirme yapıldığında; örgütün kurucusu, yöneticileri ve üyeleri arasında sıkı bir hiyerarşik bağın mevcut olduğu, gizliliğe riayet ettiği, görünür yüzüyle gerçek yüzü arasındaki farkı gizlediği, amaca ulaşabilmek için yeterli eleman, araç ve gerece sahip olduğu, amacının Anayasada öngörülen meşru yöntemlerle iktidara gelmek olmayıp, örgütün yarattığı kaos ortamı sonucu, demokratik olmayan yöntemlerle cebir şiddet kullanmak suretiyle parlamento, hükumet ve diğer Anayasal kurumları fesih edip iktidara gelmek olduğu, bu amacı gerçekleştirmek için Polis ve Jandarma teşkilatı, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Genel Kurmay Başkanlığı gibi kuvvet kullanma yetkisine haiz kurumlara sızan üyeleri vasıtasıyla, meşru organlara ve halka karşı silahlı saldırıda bulunmak suretiyle amaç suçu gerçekleştirmeye elverişli öldürme, yaralama gibi çok sayıda vahim eylem gerçekleştirdiğinin, anılan örgüt mensupları hakkında 15 Temmuz darbe girişiminden ya da örgüte mensubiyetlerinden dolayı açılıp bir kısmı derdest olan ya da mahkemelerce karara bağlanan davalar, bu davalarda dinlenen itirafçı sanıkların savunmaları ve gizli-açık tanık anlatımları, örgüt lider ve yöneticilerinin açık kaynaklardaki yazılı ve sözlü açıklamaları, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün örgüt hakkındaki raporu gibi olgu ve tespitler dikkate alındığında; FETÖ/PDY küresel güçlerin stratejik hedeflerini gerçekleştirmek üzerine kurulan bir maşa olarak; Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türkiye Devletini ve varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini yıkmak ve daha sonra ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini bozmak amacıyla kurulmuş bir terör örgütüdür. Bu örgüt kuruluşundan 15 Temmuz sürecine kadar örgüt lideri Fethullah Gülen tarafından belirlenen ideolojisi doğrultusunda amaçlarını gerçekleştirmek üzere eylem ve fikir birliği içinde hareket etmiştir. Sahip olduğu yada mensuplarının tasarrufunda bulunan araç gereç bakımından 5237 sayılı TCK’nın 314/1-2 maddesi kapsamında silahlı bir terör örgütü olduğu anlaşılmıştır.” şeklindeki,
Yine Yargıtay 16. CD’nin 2016/7162 E., 2017/4786 K. sayılı ve “FETÖ/PDY….gerçekleştirdiği eylemlerde kullandığı yöntem, bir kısım örgüt üyelerinin silah kullanma yetkisine haiz resmi kurumlarda görevli olmaları ve bu silahlar üzerinde tasarrufta bulunma imkanlarının varlığı, örgüt hiyerarşisi doğrultusunda emir verilmesi halinde silah kullanmaktan çekinmeyeceklerinin anlaşılması karşısında; tasarrufta bulunan araç, gereç ve ağır harp silahları bakımından 5237 sayılı TCK’nın 314/1-2.maddesi kapsamında silahlı bir terör örgütü olduğu anlaşılmıştır.” şeklindeki,
Kararları ile bir terör örgütü olduğu kabul edilip ifade edilmiştir.
Keza, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2.CD’nin 07/03/2017 tarih, 2017/318-300 E-K; Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3.CD’nin 05/07/2017 tarih, 2017/948-968 E-K; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4.CD’nin 18/07/2017 tarih, 2017/388-259 E-K; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2.CD’nin 23/03/2017 tarih, 2017/717-670 E-K sayılı kararları ile de, FETÖ/PDY örgütünün, silahlı bir terör örgütü olduğu kabul edilip, ifade edilmiştir.
Mezkur içtihatlarda geçen anlatımlar ve kabuller karşısında, ilgili örgütün silahlı bir terör örgütü olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
II- Silahlı terör örgütüne üye olma suçu:
Silahlı örgüte üye olmak suçu, TCK’nın 314/1. maddesinde nitelikleri belirtilen örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgütün hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade eder. Failin örgüt üyesi olarak değerlendirilmesi için; örgütün amacını bilerek ve benimseyerek, örgüte devamlı katılmaya yönelik iradesini somut bir davranışla ortaya koyması, yani kendi iradesi ile örgüt hiyerarşisine katılıp örgüt ile organik bağ kurması gerekir.
Örgüt ile fail arasında alelade bir temasın varlığı, örgüt üyeliği açısından yeterli sayılmamaktadır. Yargıtay’ın emsal birçok içtihadında da ifade edildiği üzere, örgütsel faaliyet ve örgüt üyeliğinin oluşması aşama aşama gerçekleşir. Buna göre; önce sempatizanlar saptanır, ardından da bu kişilere siyasi ve ideolojik bilinç verilir. Daha sonra bu kişilerin kitlesel eylemlere katılarak cesaretleri geliştirilir. En son aşamada ise, fail bu örgütün amacını bilerek ve benimseyerek bu amacı gerçekleştirmek için örgüte katılma iradesini açıklayarak örgüt ile organik bağ kurar.
Öğreti ve Yargıtay uygulaması incelendiğinde; örgüt üyeliğinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti açısından organik bağ kurmak ve çeşitlilik ve süreklilik gösteren eylemlerde bulunmak kriterlerinin esas alındığı görülmektedir. Sanığın örgütle organik bağ kurduğunun tespiti halinde üyeliğin gerçekleşeceği, aksi durumlarda ise çeşitlilik ve süreklilik gösteren eylemlerinin bulunması gerektiği ifade edilmektedir. Yargıtay uygulamasında; örgüt adına istihbari bilgi toplamak (Yargıtay 16. CD’nin 26/09/2017 tarih, 2016/3695 E. 2017/5075 K.); örgüte para ve malzeme temin etmek (Yargıtay 16. CD’nin 08/11/2017 tarih, 2017/2129 E. 2017/5307 K.); kuryelik yapmak (Yargıtay 16. CD’nin 11/04/2017 tarih, 2017/130 E. 2017/3946 K.); kod adı almak (Yargıtay 16. CD’nin 09/07/2018 tarih, 2018/367-2423 E., K.); örgütsel ders alıp vermek (Yargıtay 16. CD’nin 08/11/2017 tarih, 2017/2129 E. 2017/5307 K.); özgeçmiş raporu vermek (Yargıtay 9. CD’nin 24/06/2010 tarih, 2008/17213 E. 2010/7598 K.); süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösteren eylemlerin bulunması (Yargıtay 16. CD’nin 08/11/2017 tarih, 2017/2129 E. 2017/5307 K.) halinde örgüt üyeliğinin oluştuğunun kabul edildiği görülmektedir.
Terör örgütü üyeliği suçunun hangi hallerde gerçekleşeceği hususu Yargıtay 16. CD’nin 24/04/2017 tarih, 2015/3 E., 2017/3 K. sayılı ve “Tipik eylem unsuru; Örgüte üye olanlar, örgütte kurucu ya da yönetici konumunda olmayan, örgütün amacına yönelik nedensel hareketi olan, örgüt disiplinine bağlı, örgüt hiyerarşisi içinde yer alan kişilerdir.
Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır.Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir.
Örgüt üyesinin bu suçtan cezalandırılması için örgüt faaliyeti kapsamında ve amacı doğrultusunda bir suç işlemesi gerekmez ise de, örgütün varlığına veya güçlendirilmesine nedensel bir bağ taşıyan maddi ya da manevi somut bir katkısının bulunması gerekir. Üyelik mütemadi bir suç olması nedeniyle de eylemlerde bir süre devam eden yoğunluk aranır. …
Dairemizce de benimsenen, istikrar kazanmış yargısal kararlarda da; silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir.
Manevi Unsur: Suçun manevi unsuru, doğrudan kast ve “suç işlemek amacı/saiki”dir. Örgüte giren kişinin, girdiği örgütün suç işleyen, suç işlemeyi amaçlayan bir örgüt olduğunu bilmesi gerekir.
Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin “suç işlemek amacı” olması aranır.” şeklindeki içtihadında da ifade edilmiştir.
Tüm bu anlatımlar ışığında sonuç ve kanaat:
Her ne kadar XXXXXXX 1999 – 2009 yılları arasında örgütle irtibatlı ve iltisaklı okullarda XXXXX öğretmeni olarak görev yaptığı, örgütle irtibatlı ve iltisaklı Yalova Eğitimciler Derneği ile Yalova Aktif-Sen sendikasına örgütün yayın organları olduğu Zaman Gazetesi ve Sızıntı Dergisine abone olduğu, örgütün Yalova Eğitimciler Derneğinin düzenlemiş olduğu sohbet toplantılarına katılmış olduğu, sanığın örgütle irtibatlı ve iltisaklı Bank Asyada hesabının bulunduğu, hesabı aktif bir şekilde kullandığı, Bilirkişi raporuna göre; örgüt liderinin talimatından sonra Bank Asyaya para yatırarak vadeli katılım hesabı açtığı, bank asya hesabı üzerinden örgütle irtibatlı ve iltisaklı Kimse Yok Mu Derneğine para yardımında bulunduğu, hakkında FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne üye olmak suçundan işlem yapılan bazı şüphelilerle ve örgütle irtibatlı ve iltisaklı kuruluşlarla telefonla irtibatının bulunduğu, böylece sanığın örgütle irtibatlı ve iltisaklı kuruluşlarda uzun süre öğretmenlik yapmış olması örgütle irtibatlı ve iltisaklı dernek ve sendikalara üye olması, örgütün yayın organlarına abone olması, örgüt liderinin talimatından sonra bank asya ya para yatırmış olması, 2015 yılına kadar Kimse Yok Mu Derneğine yardımda bulunmuş olması, örgütün düzenlemiş olduğu toplantılara katıldığı iddiasıyla cezalandırılmalarını teminen mahkememize kamu davası açılmış ise de;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu incelenen dosya kapsamı, iddia, sanık savunmaları, tanık beyanları, olay tespit, arama elkoyma, kolluk araştırma tutanakları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Sanık XXXXXXX Yalova Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 29/07/2020 tarihli cevabi yazısı içeriğine göre fetö/pdy silahlı terör örgütü ile irtibatlı (İstanbul) 09/09/2003-30/07/2005 tarihleri arasında XXXXXX İşletmeleri Aş bünyesinde, -(İstanbul) 15/03/2006-31/07/2007 tarihleri arasında XXXXXX Hizmetleri Aş bünyesinde, -(Yalova) 22/08/2007-30/06/2009 tarihleri arasında XXXXXX Aş bünyesinde XXXXX Okulunda çalışma kayıtları bulunduğu, Yalova İl Milli Eğitim Müdürlüğünün 06/08/2020 tarihli cevabi yazısı ile sanık XXXXXXın KHK ile kapatılan Aktif Eğitimciler Sendikası’na 22/10/2012-03/04/2013 tarihleri arasında, yine 17/01/2014 tarihinden kapatıldığı tarihe kadar üyelik kaydı bulunduğunun tespit edildiği, Yalova Defterdarlık KHK İşlemleri İl Bürosu’nun 17/09/2020 tarihli yazısı içeriğine göre; sanığın ilimizde faaliyet göstermekte iken 667 Sayılı KHK ile kapatılan Yalova Eğitimciler Derneği’nde 01/06/2012 tarihinden itibaren üyelik kaydı bulunduğu tespit edilmiştir.
Sanık XXXXXXX atılı suçlamayı kabul etmediği, Yalova Eğitimciler Derneği’ne okulda maddi imkanı olmayan ve ihtiyacı olan öğrencilere yardım eden faaliyetleri olduğunu duyduğu için 17/25 Aralık öncesinde üye olduğunu, doğuda görev yaptığı zamanlarda zorunlu hizmet muafiyetine ilişkin kanun çıktığını, bundan yararlanmak için mevcut sendikasından avukat talep ettiğini, avukat verilmeyince bu kez avukatlık hizmetinden yararlanmak için AKTİF-SEN sendikasına geçtiğini, Bank Asya hesabını 2000 li yılların başında açtığını, 2003-2009 yılları arasında örgütle irtibatlı kurumlarda çalıştığı dönemde maaşının bu hesaba yattığını, zaman zaman para yatırıp çektiğini, altın, döviz ve katılım hesapları açtığı yönündeki aksi kanıtlanamayan savunması ile tanık beyanı, Yalova İl Emniyet Müdürlüğünün 25/08/2020 tarihli yazısında sanığın Bylock kaydının bulunmadığı, sanığın Müflis Asya Katılım Bankası AŞ nezdindeki hesapları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 02/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda sanığın 10/07/2000 tarihinde banka hesabını açtığı, 28/06/2016 tarihinde hesabını kapattığı, bu tarihler arasında özetle hesabın sanık tarafından aktif olarak kullanıldığı, hesaba kasadan veya ATM’den çeşitli tarihlerde peyder pey para yatırılarak katılım hesabı açıldığı, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü elebaşısı Fetullah Gülen’in Bank Asya’nın mevduatlarını artırmaya yönelik talimatları öncesi ve sonrasında hesap hareketliliğinin bulunduğu, bankanın TMSF’ye devrinden sonra yani örgüt liderinin Bank Asya’dan paranızı çekin talimatından sonra da hesap hareketliliğinin devam ettiği, bu kapsamda örgüt liderinin talimatıyla hareket ettiğinin sabit olmadığı, Müflis Asya Katılım Bankasındaki hesap hareketlerinin mutad bankacılık işlemleri kapsamında kaldığının değerlendirildiği,
Sanığın üye olduğu Aktif Eğitimciler Sendikası ve Yalova Eğitimciler Derneği’nin FETÖ/PDDY silahlı terör örgütü ile irtibatlı sendika ve dernek olduğu ve sanığın bir dönem örgüte müzahir kurumlarda çalıştığı sabit ise de, bu çalışmanın geçimi temin maksadını aşarak örgütsel bir tutum içerisinde gerçekleştirildiği, sanığın dernek ve sendika faaliyetleri kapsamında terör örgütünün faaliyetlerine katıldığı yönünde dosya kapsamında bir delilin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bu kapsamda sanıkların örgüt ile organik bağ kurduğu, örgüt hiyerarşisi içinde yer aldıkları, örgüte bilerek ve isteyerek maddi yardımda bulundukları, yoğunluk, çeşitlilik ve süreklilik halinde faaliyette bulunduklarının kabul edilmesi için başkaca bir bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın mahkumiyetine yeter derecede her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı somut delil bulunmadığından üzerlerine atılı suçtan CMK 223/2-e gereği beraatine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-)Sanık XXXXXX hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan açılan kamu davasında; yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle CMK 223/2-e maddesi gereğince BERAATİNE
2-)Sanık XXXXX kendisini vekaletnameli avukat ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 8.200,00 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak beraat eden sanık XXXXXX’a verilmesine,
3-)Sanık hakkındaki yurt dışına çıkış yasağı adli kontrol tedbirlerinin Karar kesinleştiğinde kaldırılmasına,

4-)Sanık XXXXXX gözaltında/tutuklulukta geçirdiği sürelere ilişkin olarak 5271 Sayılı CMK’nun 141-144 maddeleri gereğince karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her hâlde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat isteminde bulunabileceğinin BİLDİRİLMESİNE(BİLDİRİLDİ),
BİLDİRİLDİ),
5-)Yapılmış olan yargılama giderinin kamu üzerinde bırakılmasına,
Dair; Cumhuriyet Savcısı (XXXXX) katılımı ile isteme aykırı olarak; sanık ve sanık müdafinin yüzüne karşı verilen kararın, yüzüne karşı açıklananlar için tefhimden, hazır bulunmayanlar için tebliğden itibaren tüm ilgililerin 7 gün içinde, mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka bir mahkemeye dilekçe verilmesi yada tutanak düzenlenmesi kaydıyla zabıt katibine müracaat edilmesi, cezaevinde bulunulması halinde mahkememize gönderilmek üzere Cezaevi idaresine dilekçe verilmesi ya da tutanak tutulmak kaydıyla memura beyanda bulunulması suretiyle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. (İş bu karara karşı yukarıda belirtilen şekilde ve süresinde yasal yollara başvurulmaması halinde, karar kesinleştirilerek infaza verilecektir) 30.03.2021

 
Gönderildi : Mayıs 19, 2021 7:00 am

Cevap yaz

Yazar Adı

Yazar E-postası

Başlık *

İzin verilen maksimum dosya boyutu 1MB

 
Ön İzleme 0 Düzeltmeler Kayıtlı
Paylaş: