Üniversite dönemind...
 

Üniversite döneminde evlerde ve sonrasında hâkim-savcı çalışma evlerinde kalma, ev ablalığı yapma ve tanık beyanlarına dair verilen mahkumiyet hükmünün kaldırılması ile beraat kararı verilmesine dair

1 Yazılar
1 Üyeler
0 Likes
475 Görüntüleme
hukuksalyardim
(@hukuksalyardim)
Illustrious Member Admin
Katılım: 4 yıl önce
Gönderiler: 2279
Konu başlatıcı  

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Konya 2. Ceza Dairesi

Esas No: 2018/199

Karar No: 2019/1

Karar Tarihi: 02.01.2019

SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYE OLMA SUÇU - SANIĞIN DOSYA KAPSAMINDA ELDE EDİLEN DELİLLERE GÖRE BELİRTİLEN TARİHTEN SONRA KENDİ İRADESİYLE ÖRGÜTLE BAĞINI KESTİĞİ - BU TARİHTEN SONRA ÖRGÜTSEL BAĞINI DEVAM ETTİRDİĞİNE DAİR DOSYADA HERHANGİ BİR DELİLİN BULUNMADIĞI - SANIĞIN EYLEMLERİNİN ÖRGÜT ÜYESİ OLDUĞUNU İSPAT ETMEYE YETERLİ ÖRGÜTSEL FAALİYETLER KAPSAMINDA KABUL EDİLEMEYECEĞİ GİBİ TERÖR ÖRGÜTÜNE YARDIM ETME OLARAK DA DEĞERLENDİRİLEMEYECEĞİ

ÖZET: 2013 yılı Kasım ayından itibaren memleketi olan Mersin'e ailesinin yanına dönen sanığın, dosya kapsamında elde edilen delillere göre belirtilen tarihten sonra kendi iradesiyle örgütle bağını kestiği, bu tarihten sonra örgütsel bağını devam ettirdiğine dair dosyada herhangi bir delilin bulunmadığı, yukarıda belirtilen deliller kapsamında örgüt bünyesinde bulunduğu dönem içerisinde etkin bir görev almadığı anlaşılan sanığın yukarıda belirtilen eylemleri bir bütün olarak nazara alındığında, sanığın eylemlerinin örgüt üyesi olduğunu ispat etmeye yeterli örgütsel faaliyetler kapsamında kabul edilemeyeceği gibi terör örgütüne yardım etme olarak da değerlendirilemeyeceği kabul edilerek sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin delil elde edilemediği, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı anlaşıldığından CMK 223-2-e maddesi uyarınca beraatine karar verilmesi düşünülmüş ve hüküm kurulmuştur.

(3713 S. K. m. 5, 7) (5237 S. K. m. 53, 58, 63, 221, 314) (5271 S. K. m. 193, 223)

TÜRK MİLLETİ ADINA

Yerel mahkemece verilen hükme karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda:

I. İDDİA:

Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 05/10/2018 tarih, 2018/49895 soruşturma, 2018/11986 esas sayılı iddianamesi ile sanık ...... hakkında Fetö/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçundan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7/1 maddesi delaletiyle 5237 Sayılı TCK'nun 314/2, 221/4-son cümle, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 Sayılı TMK'nın 5/1. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

II. ESAS HAKKINDA MÜTALAA:

İddia makamı esas hakkındaki mütalaasında, "iddianamede detaylarıyla açıklandığı üzere, fetö/pdy örgütünün, cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, anayasada belirtilen cumhuriyetin niteliklerini, siyasî, hukukî, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk devletinin ve cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini bozmak amacıyla her türlü suç teşkil eden eylemleri işleyecek kişi veya kişilerin mensup olduğu silahlı terör örgütü olduğu, sanığın sübut bulan eylemlerinin örgüt üyeliği suçunun oluşması için gerekli örgüt faaliyetlerindeki süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk unsurlarını oluşturduğunun kabul edilmesi gerektiği, sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olmak suçunun unsurlarının oluştuğu, sanığın hakkında soruşturma başlandıktan sonra etkin pişmanlık göstererek örgütün yapısı ve faaliyetlerine ilişkin örgüt içindeki konumu itibariyle bilebileceği değerlendirilen bir kısım bilgileri soruşturma makamı ile paylaştığı anlaşılmakla; sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 314/2, 221/4-son cümle, 53/1, 58/9 ve 63. maddeleri ile 3713 sayılı Kanun'un 5/1 maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi" yönünde mütalaada bulunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:

Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.11.2018 tarih, 2018/338 Esas ve 2018/108 Karar sayılı kararı ile özetle, "Sanık ...... hakkında, …… isimli kişinin 02.03.2018 tarihinde Tokat KOM Şube Müdürlüğünde müdafi huzurunda şüpheli sıfatı ile alınan beyanında, sanığın üniversitede örgüte ait evlerde kaldığı ve ev ablalığı yaptığı yönünde anlatımda bulunması üzerine FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan soruşturma başlatıldığı, sanığın devlet okullarında eğitim gördüğü, üniversiteye hazırlık döneminde Anamur ilçesinde bulunan örgüte ait I.. dershanesine gittiği, 2009 yılında liseden mezun olduğu ve 2009-2013 yılları arasında Konya Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okuduğu, üniversitede okuduğu dört yıl boyunca örgüte ait evlerde kaldığı, kaldığı bu evlerde ......'in kitaplarının okunduğu ve sohbet videolarının izlendiği, sohbet toplantıları düzenlendiği, sanığın üçüncü ve dördüncü sınıflarda kaldığı örgüte ait farklı öğrenci evlerinde ev ablalığı görevinde bulunduğu, 2013 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra Konya'da örgüte ait hakim savcı çalışma evlerinde kalarak hakim-savcılık sınavlarına hazırlandığı, fakat sınavlarda başarılı olamadığı, 2013 yılı Kasım ayından itibaren memleketi olan Mersin'e ailesinin yanına döndüğü ve 2016 yılından itibaren avukat olarak çalışmaya başladığı, tanıklar ......ve ......'ın beyanlarının da sanığın etkin pişmanlık hükümleri kapsamında, üniversitede okurken örgüte ait evlerde kaldığı ve ev ablalığı görevlerinde bulunduğu yönündeki anlatımını doğrular nitelikte olduğu, bu şekilde sanığa isnat edilen örgüt üyeliği suçunun sanık anlatımı ve tanık beyanları ile sabit olduğu, ancak; sanık hakkında ......isimli kişinin 02.03.2018 tarihli beyanı üzerine soruşturma başlatılmasının ardından sanık ......'nın, henüz hakkında verilmiş bir gözaltı kararı dahi mevcut değilken, 08.03.2018 tarihinde kendiliğinden Tokat Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ettiği ve akabinde Cumhuriyet Savcısının talimatı ile Tokat KOM Şube Müdürlüğü görevlilerince ifadesinin alındığı, bu hususun dosya kapsamında mevcut 08.03.2018 tarihli kendiliğinden gelme tutanağı ile de sabit olduğu, sanığın Tokat KOM Şube Müdürlüğünde alınan beyanında etkin pişmanlık hükümleri kapsamında anlatımda bulunduğu, bu kapsamda örgüte nasıl katıldığını, örgüt içinde kimlerle görüşüp kimlerle temas ettiğini, ne gibi görevlerde bulunduğunu anlattığı, Tokat İl Emniyet Müdürlüğünün 09.03.2018 tarihli yazısı ekinde bulunan teşhis tutanakları ve araştırma tutanaklarından anlaşıldığı üzere çok sayıda kişi hakkında beyanda bulunarak teşhis işlemi yaptığı, bu kişilerden bir kısmı hakkında halihazırda FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan soruşturma yürütüldüğünün, bir kısmı hakkında ise henüz herhangi bir soruşturma bulunmadığının anlaşıldığı, bu haliyle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanması gerektiğinin sabit olduğu, 5237 sayılı TCK'nun 221/4 (1.cümle) maddesinde bulunan; ''Suç işlemek amacıyla örgüt kuran, yöneten veya örgüte üye olan ya da üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi halinde, hakkında örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz'' hükmü gereğince, hakkında verilmiş herhangi bir gözaltı kararı dahi yokken, 08.03.2018 tarihinde kendiliğinden teslim olan ve etkin pişmanlık hükümleri çerçevesinde kendisi ve 3.kişiler hakkında anlatımda bulunan sanık ...... hakkında, üzerine atılı FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan ceza verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir." denilerek sanık ...... hakkında, TCK'nın 221/4-1.cümlesi ve CMK'nın 223/4-a maddesi gereğince CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. İSTİNAF YOLUNA BAŞVURAN VE NEDENLERİ:

Cumhuriyet Savcısı istinaf dilekçesinde özetle; sanık hakkındaki soruşturmanın Tokat Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5846 soruşturma sayılı dosyasında, itirafçı ......'ın 03.03.2018 tarihli ifade ve teşhis tutanağı ile başladığı, sanığın bu soruşturmayı haber aldıktan sonra 08.03.2018 tarihinde Tokat Cumhuriyet Başsavcılığına ifade vermek üzere müracaat ettiği, müracaat tarihi ve verdiği beyan dikkate alındığında sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nun 221/4-1. cümle hükmünün uygulanma olanağının bulunmadığı, sanığın etkin pişmanlık hükümlerinin tatbikiyle birlikte örgüt üyeliği suçundan mahkumiyeti yerine hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunun değerlendirilmesi nedeniyle yerel mahkeme kararı hakkında istinaf yoluna başvurma zorunluluğunun hasıl olduğunu belirtmiştir.

Sanık ...... istinaf dilekçesinde özetle; İddianamedeki bahsedilen lise son sınıfta dershaneye gitmesinin bahsi geçen dershaneden indirim kazanması, babasının başka dershaneye gönderecek maddi gücü olmaması nedeniyle olduğunu, başkaca herhangi bir gaye ve amacının bulunmadığını, yine bahsi geçen evlerde üniversite döneminde kalmasının da babasının diğer yerlerin maliyetini kaldıramaması nedeniyle olduğunu, dershanenin kendisini evlere yönlendirmesinin söz konusu olmadığını, kayıt için üniversiteye gittiğinde üniversite önünde açılan standlar vasıtasıyla evlere yönlendirildiğini, üniversite de kaldığı ev içinde namaz kılınan Kuran okunan bir ev oluğunu, yine çalışma evinde kalışının da bu sebeplere ve babasının evinde çalışacak bir ortam bulamayışından kaynaklandığını, her şeyin fakirlikten ve başka bir çözüm yolu bulamadıklarından meydana geldiğini, yine cumhuriyet savcısının aleyhine yapmış olduğu istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi gerektiğini, zira hakim savcı çalışma evlerinde kalanlara ilişkin olarak soruşturma olduğunu öğrenir öğrenmez bu konuda yetkili Tokat Cumhuriyet Savcılığına beyanda bulunmak üzere 08/03/2018 tarihinde başvurduğunu, TCK 221. maddede açıkça yazdığı üzere bu madde gönüllü olarak teslim almayı esas aldığını, maddede yazıldığı üzere kişi yakalanmadan bizzat teslim olup beyanda bulunursa hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiğini, bu sebeplerle cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini, kendisinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun kabulü ile hakkında öncelikle beraat kararı verilmesini, bu mümkün değilse lehe olan tüm hükümlerin uygulanmasını talep etmesi hususunda istinaf yoluna başvurma zorunluluğunun hasıl olduğunu belirtmiştir.

V. SAVUNMA:

Sanık ...... soruşturma aşamasında alınan savunmasında; Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini, ilkokul, ortaokul ve liseyi devlet okullarında okuduğunu, lise son sınıfta indirim kazanması nedeniyle Anamur ilçesinde I… dershanesine gittiğini, 2009 yılında liseden mezun olduktan sonra aynı yıl Konya Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandığını ve 2013 yılında mezun olduğunu, üniversitede cemaat evlerinde kaldığını, evde her gün sabah ve akşam tesbih çekilerek dini kitapların okunduğunu, ......'in kitaplarının okunduğunu ve videolarının izlendiğini, her ay barınma için 250 TL civarında ev ablasına para verdiğini, 3 ve 4. sınıfta kaldığı evin ablalığını yaptığını, evde kalanlara aynı şekilde sabah akşam tesbihat yapıp dini kitaplar okuduğunu, evde kalanların iaşe bedellerini topladığını, hakim savcılık sınavlarına hazırlanılan evlerde kaldığını, o dönem abisinin adına kayıtlı 0544 409 09 .. numaralı GSM hattını kullandığını, 2013 yılı Kasım ayında yapılan idari hakimlik sınavına girdiğini, sınavı kazanamadığını, daha sonra Mersin'e ailesinin yanına döndüğünü, sonrasında da memleketinde çalışarak 2013 yılı Aralık ayında yapılan adli yargı sınavına Ankara ilinde girdiğini, kazanamadığını, …. ve buna benzer programı telefonuna yüklemediğini, Bank…..da hesabının olmadığını savunmuştur.

Sanık ......yargılama aşamasında alınan savunmasında; Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini, lise son sınıfta okurken bu yapıya mensup dershaneye gittiğini, Konya'da hukuk fakültesinde okurken bu yapının evlerinde kaldığını, 3 ve 4. sınıflarda ev ablalığı yaptığını, 2013 yılında mezun olduğunu, hakimlik ve savcılık sınavlarına hazırlanmak için iki ay kadar çalışma evlerinde kaldığını, girdiği sınavı kazanamadığını, herhangi bir örgüt evinde kalmadığını, içinde namaz kılınan, Kuran okunan bir evde kaldığını, Ş. isimli bir arkadaşının ifadesinin alındığını öğrenince kendiliğinden gidip ifade verdiğini, suçsuz olduğunu savunmuştur.

VI. DELİLLER

Sanığın aşamalarda alınan savunmaları,

Sanık hakkında yapılan 03/03/2018 tarihli araştırma tutanağı,

08/03/2018 tarihli kendiliğinden gelme tutanağı,

Sanığın KHK ile kapatılan vakıflarda üyeliğinin bulunmadığına ilişkin Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğünün yazısı,

Sanığın yurtdışına çıkış kaydının bulunmadığına, çeşitli pansiyon ve öğretmen evlerinde konakladığına dair Konya İl Emniyet Müdürlüğünün yazısı ekinde gönderilen 19.08.2018 tarihli inceleme tutanağı,

Sanığın KHK ile kapatılan derneklerde üyeliğinin bulunmadığına ilişkin Konya İl Dernekler Müdürlüğünün yazısı,

Sanığın çalıştığı kurumlara ilişkin Konya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün yazısı,

Sanık tarafından yapılan teşhisler ve sanığın ifadesinde belirttiği kişiler hakkında yapılan araştırmaya ilişkin araştırma tutanakları,

Sanığın Bankasya kaydının bulunmadığına ilişkin ….. Katılım Bankası AŞ'nin yazısı,

Sanığın …. kaydının bulunmadığına ilişkin 11.10.2018 tarihli tutanak,

Tanık beyanları.

TANIK ANLATIMLARI

Tanık ......beyanında; Sanığı tanıdığını, Konya Selçuk Üniversitesinde 2009-2013 yılları arasında Hukuk Fakültesinde birlikte okuduklarını, sanığın öğrencilik yıllarında cemaat evlerinde kaldığını, 3. ve 4. sınıflarda ev ablalığı yaptığını bildiğini, sanığın ev ablalığı yaptığı evin bölge talebe mesulünün kendisinin olduğunu, sanığın evlerde yapılan toplantılarda görev alan ve toplantı düzenleyen üst görevli bir kişi olmadığını, sadece evde kalan 3-4 kişinin sorumluluğunu yaptığını, üstlerinin verdiği talimatları evdekilere ilettiğini, mezun olduktan sonra sanığı görmediğini, bildiği kadarıyla Mersin'li olduğunu, sanık ile birlikte aynı evde kalıp kalmadıklarını net olarak hatırlamadığını, sanığın ev ablalığı yaptığı eve çok sık gidip geldiğini, bazı akşamlar orada kaldığını, ara sıra dini sohbetlere katılıp dinlediklerini beyan etmiştir.

Tanık ......beyanında; Üniversite 1 ve 2. sınıfta örgüte ait kaldığı evlerde sanığın da kaldığını, bu evlerde dini kitap ve ......'e ait kitapların okunduğunu, ......'e ait sohbet videolarının izlendiğini, sanığın Mersin'li olduğunu, üniversiteden sınıf, ev ve oda arkadaşı olduğunu, ev ablalığı görevini yaptığını bildiğini, şu anda avukatlık yaptığını beyan etmiştir.

VII. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE

7035 sayılı kanunla değişik CMK’nın 280/1-a maddesiyle atıf yapılan CMK’nın 303/1-a maddesine göre “olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması” gerektiğinde, bölge adliye mahkemesi hükümdeki hatayı düzelterek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verebilecektir. CMK'nın 193/2. maddesinde, "Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir" şeklinde bir hüküm yer aldığı halde CMK'nın 303/1-a maddesinde sanığın savunmasının tespitinden bahsedilmediği gibi görevli ve yetkili ilk derece mahkemesi tarafından usulüne uygun olarak sanığın savunması da tespit edilmiş olduğundan ve verilecek hükmün niteliği de gözetildiğinde, davanın yeniden görülmesine kar verilmeden hüküm kurulduğunda, savunma hakkının kısıtlanması da söz konusu olmayacaktır. Kaldı ki, mevcut delillere göre karar verilmesi mümkün olup, duruşma açılsa dahi toplanması gereken bir delil bulunmadığından, duruşma açılmadan karar verilmesi, usul ekonomisi ve makul sürede yargılamanın sonuçlandırılması ilkelerine de uygun olacağından, CMK'nın 280/1-a ve 303/1-a maddeleri uyarınca dosya üzerinden beraat kararı verilebileceği değerlendirilmiştir.

Dosya kapsamı ve mevcut belgelere göre sanık ......'un henüz hakkında verilmiş bir gözaltı kararı mevcut değilken, 08.03.2018 tarihinde kendiliğinden Tokat Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ettiği ve akabinde Cumhuriyet Savcısının talimatı ile Tokat KOM Şube Müdürlüğü görevlilerince ifadesinin alındığı, alınan beyanında lise son sınıfta indirim kazanması nedeniyle Anamur ilçesinde I.. dershanesine gittiğini, 2009 yılında liseden mezun olduktan sonra aynı yıl Konya Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandığını ve 2013 yılında mezun olduğunu, üniversitede örgüt evlerinde kaldığını, 3. ve 4. sınıfta yani 2011-2013 yılları arasında kaldığı evin ablalığını yaptığını, 2013 yılı Haziran ayında mezun olduğunu, hakim savcılık sınavlarına hazırlanılan evlerde kaldığını, 2013 yılı Kasım ayında yapılan idari hakimlik sınavına girdiğini, sınavı kazanamadığını, bu tarihten sonra örgütle bağını kestiğini, daha sonra Mersin'e ailesinin yanına döndüğünü, sonrasında da memleketinde çalışarak 2013 yılı Aralık ayında yapılan adli yargı sınavına Ankara ilinde girdiğini, kazanamadığını, bunun üzerine avukatlık stajına başladığını beyan ettiği, tanık ….'ın Tokat KOM Şube Müdürlüğünde müdafi huzurunda şüpheli sıfatı ile alınan savunmasında Üniversite 1 ve 2. sınıfta yani 2009-2011 yılları arasında örgüte ait kaldığı evlerde sanığın da kaldığını, ev ablalığı görevini yaptığını bildiğini, şu anda avukatlık yaptığını, yapıyla alakası olmadığını bildiğini beyan ettiği, diğer tanık ...... beyanında sanığı tanıdığını, Konya Selçuk Üniversitesinde 2009-2013 yılları arasında Hukuk Fakültesinde birlikte okuduklarını, sanığın öğrencilik yıllarında örgüt evlerinde kaldığını, 3. ve 4. sınıflarda yani 2011-2013 yılları arasında ev ablalığı yaptığını bildiğini, sanığın evlerde yapılan toplantılarda görev alan ve toplantı düzenleyen üst görevli bir kişi olmadığını, sadece evlerde kalan 3-4 kişinin sorumluluğunu yaptığını, üstlerinin verdiği talimatları evdekilere ilettiğini, mezun olduktan sonra sanığı görmediğini beyan ettiği, bu şekilde sanığın üniversiteye hazırlık döneminde Anamur ilçesinde bulunan örgüte ait I.. dershanesine gittiği, 2009 yılında liseden mezun olduğu ve 2009 - 2013 yılları arasında Konya Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesinde öğrenim gördüğü, üniversitede okuduğu dört yıl boyunca örgüte ait evlerde kaldığı, 3. ve 4. sınıfta yani 2011-2013 yılları arasında kaldığı evin ablalığını yaptığı, 2013 yılı Haziran ayında üniversiteden mezun olduktan sonra Konya'da örgüte ait evde sınavlara hazırlandığı, fakat sınavlarda başarılı olamadığı, 2013 yılı Kasım ayından itibaren memleketi olan Mersin'e ailesinin yanına döndüğü, dosya kapsamında elde edilen delillere göre bu tarihten sonra kendi iradesiyle örgütle bağını kestiği, bu tarihten sonra örgütsel bağını devam ettirdiğine dair dosyada herhangi bir delilin bulunmadığı, yukarıda belirtilen deliller kapsamında örgüt bünyesinde bulunduğu dönem içerisinde etkin bir görev almadığı, 2011-2013 yılları arasında ev ablalığı yapmışsa da ev ablasının o tarih itibariyle örgütün asıl amacını bilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır.

Yargıtay 16. CD.nin 15/02/2018 tarih ve 2018/103-474 E.K. sayılı kararında ve istikrar kazanmış yargısal kararlarda açıklandığı üzere;

Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir. Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır.

Yine ayrıntıları Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 20.12.2017 tarih ve 2017/1862 esas, 2017/5796 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; Devletin her kurumuna sızan mensupları vasıtasıyla kişi ve kurumlara yönelik, örgütün gerçek yüzünü ortaya koyan operasyonlara başlandığı, bu yapının kamuoyu ve medya tarafından tartışılır hale geldiği, üst düzey hükümet yetkilileri ve kamu görevlileri tarafından yapılan açıklamalarda “paralel yapı” veya “terör örgütü” olduğuna ilişkin tespitler ve uyarıların yapıldığı, Milli Güvenlik Kurulu tarafından da aynı değerlendirmelerin paylaşıldığı süreçten önce icra edilen faaliyetlerin, nitelik, içerik ve mahiyeti itibariyle silahlı terör örgütünün amacına hizmet ettiğinin somut delil ve olgularla ortaya konulmadıkça örgütsel faaliyet kapsamında kabul edilemeyeceği değerlendirilerek; Örgütün nihai amacını bildiği, örgütle organik bir bağ kurarak hiyerarşisine dahil olduğu yönünde herhangi bir delil bulunmayan, 2013 yılı Kasım ayından itibaren memleketi olan Mersin'e ailesinin yanına dönen sanığın, dosya kapsamında elde edilen delillere göre belirtilen tarihten sonra kendi iradesiyle örgütle bağını kestiği, bu tarihten sonra örgütsel bağını devam ettirdiğine dair dosyada herhangi bir delilin bulunmadığı, yukarıda belirtilen deliller kapsamında örgüt bünyesinde bulunduğu dönem içerisinde etkin bir görev almadığı anlaşılan sanığın yukarıda belirtilen eylemleri bir bütün olarak nazara alındığında, sanığın eylemlerinin örgüt üyesi olduğunu ispat etmeye yeterli örgütsel faaliyetler kapsamında kabul edilemeyeceği gibi terör örgütüne yardım etme olarak da değerlendirilemeyeceği kabul edilerek sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin delil elde edilemediği, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı anlaşıldığından CMK 223-2-e maddesi uyarınca beraatine karar verilmesi düşünülmüş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 08/11/2018 tarih, 2018/338 Esas ve 2018/108 Karar sayılı hükmünün CMK'nın 280/2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,

Sanık ......'un üzerine atılı suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle CMK 223/2-e maddesi uyarınca BERAATİNE,

Yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmasına,

Beraat eden sanığın gözaltında geçirdiği süre yönünden CMK'nın 141,142 ve devamı maddeleri uyarınca tazminat hakkının bulunduğunun hatırlatılmasına,

Dosyanın hükmü veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,

Kararın bir örneğinin Konya Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, bir örneğinin de istinaf başvurusunda bulunan sanığa tebliğine,

Tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Dairemize bir dilekçe verilmesi ya da zabıt katibine beyanda bulunup tutanak tutturup hakime onaylatmak ya da bir başka ilk derece mahkemesi ya da Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi aracılığıyla dilekçe gönderilmek, ilgilinin ceza infaz kurumunda bulunması halinde tutukevi müdürlüğüne beyanda bulunmak veya bu hususta bir dilekçe vermek suretiyle Yargıtay İlgili Ceza Dairesi tarafından incelenmek üzere CMK'nın 286. maddesi uyarınca TEMYİZ YOLU açık olmak üzere, 02/01/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


   
Alıntı

Cevap yaz

Yazar Adı

Yazar E-postası

Başlık *

 
Ön İzleme 0 Düzeltmeler Kayıtlı
Paylaş: