2014 yılı öncesi evlerde kalma ve sohbetlere katılmak mahkumiyet için yeterli değildir.

1 Yazılar
1 Üyeler
0 Likes
265 Görüntüleme
hukuksalyardim
(@hukuksalyardim)
Gönderiler: 2279
Illustrious Member Admin
Konu başlatıcı
 

Hakkari 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ....Esas, ... Gün ve ...Karar sayılı kararında “Silahlı örgüte üye olmak suçunun manevi unsurunu, örgütün belli amaçlarını gerçekleştirme gayesini bilerek ve isteyerek örgüte girme iradesi oluşturduğuna göre; failin konumunun örgüt üyesi sayılmasını gerektirecek boyuta ulaşıp ulaşmadığı hususunun, örgütün amacını benimsemesinden ibaret bu kastını dışa yansıtan -açığa vuran- hareketlerinin fiilin gerçekleştiği yer ve zaman, şartlar (somut olay) göz önünde bulundurulmak,Yargıtay’ın da bir çok kararında işaret ettiği gibi gerçekleştirilmek istenen amaç suç (tehlike suçu) ve tüm koşullar nazara alınmak ve sanık tarafından gelinen, içinde bulunulan aşamaya göre belirlenmesi, herhangi bir duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanması gerekir. Örgüt üyeliğinin gerçekleşmesi örgüte katılma iradesinin herhangi bir somut davranışla ortaya konulması ve bu iradenin devamlı katılmaya yönelik olması gerekir. Örgüt üyesi örgütün gayesini bilerek ve benimseyerek örgüte girmiş olmalıdır. Sanığın üyesi olduğu iddia olunan FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yönünden, bu örgütün üyeleri tarafından gizlilik esasına azami ölçüde dikkat ederek haberleşmek amacıyla kullanılan BYLOCK isimli şifreli haberleşme programını kullanmak, örgüt yöneticisinin 17-25 Aralık 2013 tarihli olaylar sonrasında verdiği talimat doğrultusunda örgütün finans kurumu olan BANK ASYA isimli bankaya para yatırmış olmak, örgütün yayın organlarına abonelik, örgütün çeşitli kurum ve derneklerinde üyelik, çalışma veya bu kurumlardan hizmet, eğitim alma gibi çeşitlilik ve süreklilik gösteren eylemlerin örgüt üyeliği suçunu oluşturacağı kabul edilmektedir. Sanık hakkında yapılan araştırmalarda örgüt ile bağlantılı dernek ,sendika üyeliğinin bulunmadığı, örgütün finansal kaynaklarından olan Bank Asya isimli bankada hesabının bulunmadığı ve sosyal medya hesaplarında örgüt lehine herhangi bir paylaşım yapmadığı ,yine yapılan araştırmalarda örgüt üyelerince kendi aralarında haberleşmek amacıyla kullandıkları bylock isimli programı kullanmadığının tespit edildiği, Her ne kadar sanıkhakkında silahlı terör örgüt üyesi olduğundan bahisle TCK'nın 314/2 maddesi kapsamında cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de, dosya kapsamında tek delil olan ifadesine başvurulan tanık... beyanında sanığınörgüte ait evlerde kaldığını beyan ettiği görülmüş olup, sanığın mahkeme huzurunda verdiği ifadesinde 2013 yılı mart ayında bu evlerde kaldığını, sohbetlere katıldığını beyan ettiği, sanığın üzerine atılı suçlamanın sadece tanık..... beyanından ibaret olduğu ve bu beyanların sanığın silahlı terör örgütüne üye olduğuna dair yeterli bilgileri içermediği, bu beyanının tek başına mahkumiyete esas alınamayacağı, Sanığın örgütün haberleşme programlarından olan Bylock, Eagle ve Kakao Talk programlarını kullandığına ilişkin bir tespitin bulunmadığı, bu nedenle sanığa atılı suçun sübutuna delalet edecek başkaca bir delil bulunmadığı, bu haliyle sanığa atılı suç için aranan "Çeşitlilik, süreklilik ve yoğunluk.." unsurlarını karşılamaya yeterli olmadığı, tüm bu hususlar dikkate alındığında sanığın atılı suçu işlediğine dair yeterli, mahkumiyete yeter, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşılmakla; ceza yargılamasının amacının maddi gerçeği ortaya çıkarmak olduğu, bu faaliyetin tahmin ve varsayımlara dayanamayacağı ve şüpheye yer kalmayacak şekilde tespit edilmesi gerektiğinden atılı suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı ve hakkında CMK 223/2-e bendi gereğince beraat kararı verilmesi gerektiği ” kararı da gözetildiğinde aynı mahkemece böyle bir karar verilmesi gerekirken mahkemenin hukukilikten ve eşitlik ilkesine aykırı olarak mahkumiyet hükmü kurulmuştur.

 
Gönderildi : Mart 19, 2022 8:12 am

Cevap yaz

Yazar Adı

Yazar E-postası

Başlık *

İzin verilen maksimum dosya boyutu 1MB

 
Ön İzleme 0 Düzeltmeler Kayıtlı
Paylaş: